12. Ceza Dairesi 2017/923 E. , 2019/10057 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna Muhalefet
Hüküm : CMK’nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK’nın 62/1, 52/2, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 1000 TL adli para cezası
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK"nın 62/1, 52/2 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 1000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2011 tarihli ve 2011/17 esas, 2011/436 karar sayılı kararının 22/07/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 14/12/2013 tarihinde 6831 sayılı Kanunun 91/1, 91/1-2.cümle, 91/4 maddeleri uyarınca yakacak nitelikte emval veren ağaç kesme suçunu işlediği ve Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/702 esas 2014/383 karar sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 16/10/2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2015 tarihli ve 2014/724 Esas, 2015/153 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; temel cezanın belirlenmesi sırasında suçtan hasıl olan netice nazara alınarak sadece adli para cezası yönünden alt sınırdan uzaklaşıldığının belirtildiği, sanığın şahsi durumu ve TCK"nın 61. maddesi gözetilerek hapis ve adli para cezasından oluşan temel cezanın takdir hakkı kapsamında tayin edildiği, hükmün herhangi bir çelişki içermediği dikkate alınarak o yer Cumhuriyet savcısının hükümde temel ceza tayin edilirken hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesine yönelik yerinde görülmeyen temyiz isteminin reddine, ancak;
Sanığın savunmasında suça konu binayı 2004 yılında yaptığını beyan etmesi ve dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda binanın yaşı ve yapım tarihine ilişkin bir tespitin bulunmaması karşısında; mahkemece, konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişiler refakatinde yeniden keşif icra edilip, yapıda kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, paslanma ve karbonlaşma gibi teknik veriler dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın hangi tarihte inşa edildiğinin tereddütsüz bir şekilde belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında hükmün açıklanması sırasında dayanak kanun maddesi olan CMK’nın 231/11 maddesinin gösterilmemesi,
2- Sanık hakkında tesis edilen mahkumiyet hükmünde, 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen 65/b maddesi yerine, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesinin dayanak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
4- Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin, TCK"nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.