Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1830 Esas 2018/2391 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1830
Karar No: 2018/2391
Karar Tarihi: 12.07.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1830 Esas 2018/2391 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, suçun silahlı terör örgütüne üye olma olduğu belirtilerek, temyiz başvurusunun reddedildiği ifade edilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, sanık hakkında kullanılan bylock programının tespit edildiği ancak ayrıntılı değerlendirme tutanağının dosyaya girmediği belirtilmiştir. Ancak delil yeterli olduğundan ve usul işlemlerinin kanuna uygun şekilde yapıldığından sanığın suçlu olduğu kanaatine varılmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. madde. Bu maddeler, silahlı terör örgütüne üye olmayı suç saymaktadır.
16. Ceza Dairesi         2018/1830 E.  ,  2018/2391 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.