11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8368 Karar No: 2018/6948 Karar Tarihi: 18.09.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8368 Esas 2018/6948 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edildiği bir davada, yokluğunda verilen hükmün usulüne uygun olmadığını ve sanığın müdafiinin bu sebeple temyiz hakkının olduğunu karara bağladı. Yargılama sürecinde toplanan delillere ve mahkemenin inanç ve takdirine dayanarak, sanıkların müdafilerinin sair temyiz itirazlarını reddetti. Ancak belgelerde aldatıcılık niteliğinin var olup olmadığının hakime ait olduğu belirtilerek, bu suça konu olan belgelerin incelemeye getirilip nitelikleri hakkında duruşma tutanağına yazılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca hükümlerin gerekçelerinde çelişki tespit edildiği için bozulmasına karar verildi. Kararda kabul edilen kanun maddeleri arasında, Türk Ceza Kanunu'nun 204/1 ve 53. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi 2016/8368 E. , 2018/6948 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yokluğunda verilen hükmü sanığa tebliğinin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin öğrenme üzerine temyizinin süresinde olduğu kabul edilmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1.Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; suça konu belgelerin getirtilip incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının kararda tartışılması, denetime olanak verecek dosya içerisinde bulundurulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, 2. Kabule göre de; a)Hükmün gerekçesinde sanıklara yüklenen fiillerin oluşa uygun olarak zincirleme suç kapsamında kaldığı belirtildiği halde, TCK’nin 204/1. maddesi gereğince sanıkların ikişer kez cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle çelişkiye neden olunması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.