14. Hukuk Dairesi 2018/2263 E. , 2018/8047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.02.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 2143, 2233, 2283, 1490, 353, 1115, 209, 210, 340, 476, 515, 506, 74 ve 80 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın esasına yönelik beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Öte yandan; 6100 sayılı HMK"nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a bendi gereğince yenileme çalışması yapıldığı ve taşınmazlara yeni parsel numaraları verildiği, yenileme çalışmasının kesinleşerek tapuya tescil edildiği anlaşıldığından mahkemece, eski parsel numaraları üzerinden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması yerine yenileme çalışması ile oluşan yeni parseller yönünden karar verilmesi gerekir.
Bununla birlikte dava konusu 74 ve 80 parsel sayılı taşınmazlara ait güncel ... kayıtlarının incelenmesinde, davacının bu parsellerde hissesinin kalmadığı ve davalı ...’nın taşınmazlarda tam malik olduğu anlaşıldığından söz konusu taşınmazlar yönünden dava konusuz kalmıştır.
Bu durumda mahkemece, 74 ve 80 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle, dava konusu diğer parsel yönünden de yeni parsel numaraları üzerinden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.