5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16467 Karar No: 2016/1059 Karar Tarihi: 28.01.2016
Rüşvet vermeye teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16467 Esas 2016/1059 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2013/16467 E. , 2016/1059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 6352 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 252. maddesinde basit ve nitelikli rüşvet ayırımına yer verilmeyip rüşvet verme suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisine veya göstereceği başka bir kişiye "görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için" menfaat temininin yeterli bulunmasına ve suç tarihinin de anılan Kanunun yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihinden sonra olmasına göre, suçun oluşumuna etkisi bakımından, kaçak olduğu bildirilen mazot konusunda işlem yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesin sonucu tesbit edilmeden hüküm kurulmasının ve Noterlik Kanunu’nun 72. maddesi ile Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin Kimlik Tesbitinde İzlenecek Yol başlıklı 90. maddesinin “ - Noter, belgelendirme isteminde bulunan ilgili ile işleme katılan kimselerin kimliğini tespit edebilmek için nüfus hüviyet cüzdanı, buna dayalı olarak resmi mercilerden verilmiş pasaport, ehliyet, fotoğraflı kimlik kartı vesair kimlik belirten belgeleri aramak zorundadır. -Bu belgelerin gösterilmemesi veya noterin gerekli görmesi halinde tanık dinlemek yoluyla da kimlik tespit olunabilir.” şeklindeki hükmü nazara alındığında 08/10/2012 günlü Doğubayazıt Noterliğince düzenlenen vekaletnamenin sanığın pasaport tercümesine göre düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, sanığa ait onaysız pasaport suretinin hükme esas alınmasının isabetsiz olduğundan bahisle bozma öneren tebliğnamedeki düşüncelere iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; İddianamede ve esas hakkında mütalaada, TCK"nın 35. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, ek savunma hakkı verilmeden anılan Yasa"nın 252/4. maddesinin tatbik edilmesi suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması, Sanığın Morteza olan adının gerekçeli karar başlığında hatalı gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.