17. Hukuk Dairesi 2017/4685 E. , 2019/11427 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda;kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili ile 19/05/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin murisi ..."in vefat ettiğini, oluşan kazada murisin bir kusurunun bulunmadığını,karşı tarafın kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı ... bünyesinde sigortalı olduğunu beyanla, şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalma ve 40.000,00 TL manevi tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. ve davalılar ... ve ... vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuştur.
İlk derece Mahkemesince; iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;davaların reddine karar vermiş; hüküm aleyhine davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi"nce; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar ilamı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile maddi ve manevi tazminat davalarının reddine, Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince de davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişse de maddi tazminat talebi yönünden varılan sonuç dosya kapsamına mevcut delillere uygun düşmemektedir.
Somut olayda, ceza davası sürecinde davacı ile davalılardan ... vekili arasında 23.06.2014 tarihli bir "İbraname ve Feragatname" başlıklı belge imzalandığı, belgede davacının, ..."un ağabeyi ..."tan maddi ve manevi tazminata karşılık 25.000,00 TL aldığının ifade edildiği anlaşılmaktadır. İbranamde ödemenin ne kadarının maddi ne kadarının manevi tazminata ilişkin olduğuna dair bir ayırım yapılmamıştır. Davacı ibranameyi 25.000,00 TL’yi maddi ve manevi tazminat karşılığı aldığını beyan ederek imzalamıştır.Manevi tazminat bir bütündür.Duyulan acı ve üzüntünün karşılığı dava yolu ile belirlenip karşı tarafa bildirildikten sonra arttırılması veya yeni bir dava açılarak istenmesi mümkün değildir. Manevi tazminatın takdirinde hakime çok geniş takdir yetkisi verilmiştir. Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2-14 E, 2006/26 K. sayılı ilamı).Yerleşik Yargıtay uygulamalarında, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi kabul edilmiş olup, manevi tazminatın anılan mahiyeti de dikkate alındığında,belirsiz alacak davasına konu edilebilmesi, kısmi dava olarak açılıp sonradan miktarının artırılması mümkün değildir.
Somut olayda,davacıya ödenen meblağın maddi ve manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereği ödemenin 1/2’si maddi 1/2’si manevi tazminata ilişkin olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, davacının manevi tazminat talep hakkı kalmamıştır. Bu sebeple, ibranamede maddi ve manevi tazminat toplamı 25.000,00 TL olarak belirtildiğinden,Bölge Adliye Mahkemesince manevi tazminat yönünden kesin olarak hüküm tesisinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, maddi tazminat bakımından İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ek aktüer raporunda davacıya ödenen maddi ve manevi tazminat toplamı 25.000,00TL güncellenerek hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmek suretiyle davacının tazminat alacağının bulunmadığı sonucuna varılmış ise de; söz konusu ödemenin 1/2 sinin maddi tazminat olduğu kabul edilerek 25.000,00 TL"nin yarısının indirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile ödemenin tamamını mahsup eden bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiş ve karar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.