Davacı D.. Ç.. vekili Avukat S.. Ş..tarafından, davalılar M.. Y.. ve diğerleri aleyhine 01/01/2006 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazları yönünden; Dava, cismani zarar nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların eylemleri sonucu yaralandığını, bunun sonucunda tedavi gideri yaptığını belirterek uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talep sonucunu ıslah ettiği ancak ıslahtan sonra davalıların itiraz ettiği ve bu doğrultuda yapılan incelemede yaralama suçu için ceza zamanaşımı süresinin dolduğu ayrıca ıslahın yapıldığı tarih itibari ile ceza davasının kesinleştiğini, ceza davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde şahsi hakların hukuk mahkemesinde talep edilmesi gerektiği, davacının ıslah dilekçesini ceza davasının kesinleşmesinden itibaren vermediği gerekçesi ile ıslah edilen miktar yönünden zamanaşımı def"i kabul edilerek maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalıların M.. M.. 2006/549 esas, 2008/260 karar sayılı dosyasında yargılandıkları ve T.. nın 86/2 maddesi uyarınca adli para cezası ile cezalandırıldıkları, davalıların eyleminin suç teşkil etmesi nedeni ile davacının talebine uzamış ceza davası zamanaşımı süresi uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle olayın gerçekleştiği 04/07/2006 tarihinden itibaren uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 8 yıllık süre içinde 20/05/2014 tarihinde verilen ıslah dilekçesi süresindedir. Bu durumda, mahkemece ıslah edilen miktar doğrultusunda da davanın esastan incelenerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ıslah dilekçesinin zamanaşımından reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.