17. Hukuk Dairesi 2017/4251 E. , 2019/11425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının maliki, dava dışı ..."nün sürücüsü olduğu araç ile davalı ..."ın sürücüsü, davalı şirketin maliki olduğu aracın kavşakta çarpışması sonucunda meydana gelen kazada davacının aracının hasar gördüğünü, kazada kırmızı ışıkta geçen davalının %100 kusurlu olduğunu, aracın tamir masrafının 58.442,28 TL tuttuğunu, aracı 2010 yılında 0 km olarak 264.658,00 TL"ye satın aldığını, aracın kaza öncesinde hasarsız olup piyasa değerinin dava tarihi itibariyle 370.000,00 TL civarına olduğunu, tespit dosyasında aracın değer kaybının 10.000,00 TL olarak belirtildiğini ancak bunun az olduğunu aracın değer kaybının 40.000,00 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL değer kaybı ve 300,00 TL değişik iş tespit dosyası masrafının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, kusuru kabul etmediğini, yeşil ışıkta geçtiğini, kazada davacı tarafın %100 kusurlu olduğunu, aracın değer kaybı isteminin fahiş olduğunu,aracın daha önce de kazaları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Tasarım İç Mimarlık İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu, yerel mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 23.03.2016 gün ve 2015/15442-2016/3629 sayılı ilamı ile değer kaybı hesabına ilişkin Daire uygulamasında açıklanan ilkeler ışığında davaya konu araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi heyeti raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, 15/11/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmak suretiyle, bozma ilamında belirtilen kriterler doğultusunda bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bozma öncesinde aldırılan 08.05.2015 tarihli Bilirkişi Heyetinden ek rapor alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de,bilirkişi raporu hükme esas almaya elverişli değildir. Bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın aracın yaşı, hasar durumu ve piyasa koşullarına göre genel bir niteleme yapılarak sağlanmıştır. Değer kaybı konusunda genel bir değerlendirme ile değer kaybının tespit olunduğu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu durumda Mahkemece, kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı,aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km"si,metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları ile emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2.el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması konusunda yeni bir makine mühendisi ya da otomotiv mühendisi bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile taraf, Yargıtay denetimine ve hükme elverişli olmayan ve bozma gerekçesini karşılamayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.