20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/903 Karar No: 2017/3820
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/903 Esas 2017/3820 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/903 E. , 2017/3820 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, onaylı projeye aykırı olarak ortak alanların bağımsız bölüm olarak tescil edilmesinin iptali, ortak alanlara elatmanın önlenmesi, projeye uygun hale getirilmesi ve 10.000.-TL ecrimisil bedeli istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi ve incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacılar ... ve arkadaşları vekili Av.... tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 02.05.2017 gününde temyiz edenlerden davacılar .... Apartmanı Yönetimi adına ... ve arkadaşları vekili Av. ... geldi. Aleyhine temyiz olunan gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okundu, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı vekili dilekçesinde; ..... mah. 106 pafta 1205 ada 96 ve 97 sayılı parsellerde bulunan ve tapuya kanuna aykırı şekillerde ayrı bağımsız bölümler olarak davalılar adına tescil edilmiş olan garajların apartmana ait ortak alan tespiti ile tapudan terkinini, buna göre oluşacak yeni durumun bağımsız bölümlere ait arsa paylarına eklenerek yeni arsa paylarının belirlenmesini ve projeye uygun hale getirilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kaydı ve yönetim planının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukukî uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece, genel hükümlere göre asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ... ve diğerleri vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre 1.480,00 TL’nin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.