Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1979
Karar No: 2015/4188
Karar Tarihi: 03.06.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1979 Esas 2015/4188 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/1979 E.  ,  2015/4188 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin 10.11.1997 tarihinde hisse devri suretiyle davalı kooperatife ortak olarak kabul edildiğini, kooperatifin 1998 yılında yapılan genel kurul toplantısında fazla yapılan on adet dairenin satışına karar verilmesi üzerine bahçe katı 1 no"lu daireyi, 534,23 TL fark bedel ödemek ve 26 no"lu hissesinden vazgeçmek suretiyle satın aldığını, 26 no"lu hissesini bedel almaksızın kooperatife devrettiğini, müvekkilinin kısmen hisse devri, kısmen de nakit ödeme yaparak daireyi satın aldığını, kooperatifin 20.12.1999 tarih ve 891 sayılı yazısı ile bahçe katının müvekkili tarafından bedel ödeyerek satın aldığının bildirildiğini, diğer kat maliklerine daireleri 01.06.2003 tarihinde teslim edilmesine rağmen tüm yükümlülüklerini yerine getiren müvekkiline teslimin gerçekleşmediğini, kömürlük niteliğinde olan dava konusu taşınmaz konuta dönüştürülmesi sonucunda bağımsız bölüm haline getirilmiş ise de belediyenin kömürlük bölümünün konuta dönüştürülmesinin mümkün olmadığını belirttiğini ileri sürerek, A Blok bahçe katı 1 no"lu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, tescilin mümkün olmaması durumunda; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tamamlanmış daire bedeli olarak 5.000,00 TL’nin ve kira kaybı bedeli olarak 1.000,00 TL"nin 01.06.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla daire bedeli talebini 37.000,00 TL"ye ve kira kaybı talebini 14.729,25 TL"ye artırmıştır.
    Davalı vekili, davacının taleplerinin üyeliğe ilişkin beş yıllık zamanaşımına uğradığını, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere diğer üyelerin dairelerini teslim aldığını belirttiği 01.06.2003 tarihi dikkate alındığında da davacının haklarının zamanaşımına uğradığını, davacının 7.175,96 TL borcunun olduğunu, edimini yerine getirmeyen davacının, müvekkilinden talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının kooperatifin ticari defterlerinde sadece 2007 döneminde kaydının bulunduğu, daha sonraki tarihlerde üyelik kaydına rastlanmadığı ve davalı kooperatifin 20.12.1999 tarih ve 1999/891 sayılı yazısında da davacının kooperatifteki bahçe katı daireyi satın alması
    nedeniyle kooperatif üyeliğinin düştüğünün belirtilmesi karşısında davacının dava konusu daireyi kooperatif genel kurul kararına istinaden satın alması sonucunda kooperatif üyeliğinin sona erdiği, söz konusu daire nedeniyle taraflar arasında alım-satım sözleşmesi gerçekleştiği, bu nedenle davacı hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, zamanaşımı başlangıç tarihinin de diğer dairelerin teslim edildiği 01.06.2003 tarihi olup dava
    tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacının kooperatiften satın aldığı dairenin bedelini ödemesine rağmen davacıya teslim edilmediği, Lalahan Belediyesi yazısına göre dairenin imara aykırı olduğu, bu nedenle konut olarak tescil edilmesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin fiili imkânsızlık nedeniyle yerine getirilemeyeceği, terditli olarak davacının talep ettiği daire bedelini isteyebileceği ve diğer dairelerin teslim tarihinden dava tarihine kadar davacının kira gelirinden mahrum kaldığı, davalının davadan önce temerrüte düşürülmediği gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, 37.000,00 TL daire bedeli ve 14.729,25 TL kira bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tamamlanmış daire bedelinin ve ayrıca kira kaybının tahsili istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamına göre, taraflar arasında sözleşme ile davacının kooperatif üyeliğinin sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, mahkemece de bu doğrultuda davacının kooperatif üyesi olmadığının kabul edildiği anlaşılmaktadır.
    Taşınmaz mülkiyetinin geçirilmesi borcunu içeren sözleşmeler Türk Medeni Kanunu"nun 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 237. (818 sayılı BK"nın 213. maddesi), 2644 sayılı Tapu Kanunu"nun 26. ve Noterlik Kanunu"nun 60. maddesi hükmü gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken değer taşımaz. Ne var ki harici satış, satın alana mülkiyet hakkı sağlamaz ise de, taraflar verdiklerinin iadesini isteyebileceklerinden, kişisel hak sağlayacağı açıktır. Bu nedenle, taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin sözleşme anılan hükümler uyarınca geçerli değildir. Sözleşme geçersiz de olsa taraflar arasında gayrimenkul alımı konusunda akti ilişki bulunması sebebiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK"nın 146. maddesine göre zamanaşımı 10 yıldır. Davacının kooperatif üyesi olmadığı anlaşıldığından, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 2/2. maddesindeki “Yapı kooperatifleri ile konusuna taşınmaz mal temliki dahil bulunan diğer kooperatiflerin anasözleşmelerinde ortaklara taşınmaz mal temlik edileceği hakkındaki taahhütler başka bir resmi şekil aranmaksızın muteberdir.” hükmünün somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan, tapu iptali ve tescile, üyelik tespitine, tahsis hakkına dayalı davalarda olduğu üzere üyelik sıfatının devamına ve üyeliğe sıkı sıkıya bağlı talepler ile ilgili olan, diğer anlatımla üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlıklarda üyelik devam ettiği sürece zamanaşımı işlemez. Somut olayda, davacı üye olmadığından, üyeliğin devamı süresince zamanaşımının işlemeyeceği bazı talepler ile ilgili ilkeden de yararlanamayacaktır.
    Mahkemece de sözleşmenin geçersiz olduğu farklı bir gerekçeyle kabul edilmiş, ancak zamanaşımı süresi diğer dairelerin teslim edildiği 01.06.2003 tarihinden başlatılmıştır. Oysa, mahkemece, davacının 22.01.2013 tarihli tapu kaydında dahi ""arsa"" niteliğindeki dava konusu yeri sözleşmenin kurulduğu tarihte inceleme ve araştırması halinde tapuya kayıtlı bir yer olduğunu, üyeliğinin sona ermesi nedeniyle yukarıda açıklanan 2/2. madde hükmünden yararlanamayacağını, diğer anlatımla o tarih itibariyle ifanın imkânsız olduğunu bilmesi gerektiğinden, geçersiz olan sözleşmeye dayalı terditli istemlerin herbiri yönünden dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 146. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Dairemizin 08.04.2014 tarih ve 2013/9213 E., 2014/274 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
    2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi