2. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1643 Karar No: 2017/11231
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/1643 Esas 2017/11231 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2017/1643 E. , 2017/11231 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 12/10/2015 gün ve 4468-18496 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1- Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. 2-Mahkemece tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine, Dairemizce "Boşanmaya esas alınan ve davalı kadına yüklenen kusurlu davranışlara davacı erkek tarafından usulüne uygun şekilde (HMK m.141) vakıa olarak dayanılmadığı ve usulüne uygun şekilde dayanılmayan bir vakıanın, tanık beyanlarında geçtiğinden bahisle davalıya kusur olarak yüklenmesine imkan bulunmadığı, açıklanan sebeple davanın reddi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden Dairemizin 12.10.2015 tarih, 2015/4468 esas, 2015/18496 karar sayılı ilamında; mahkemece davacı erkeğe yüklenen kusurlara da davalı kadın tarafından usulüne uygun şekilde (HMK m. 141) vakıa olarak dayanılmadığı ve bu sebeple hükme esas alınamayacağı hususunun gözden kaçırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı kadına kusur yüklenemeyeceği gibi, davacı erkeğe de kusur yüklenemez. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Davalı kadına yüklenen kusurlu eylemlere erkeğin usulüne uygun şekilde vakıa olarak dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği noktasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dairemizin 12.10.2015 tarihli bozma ilamında davacı erkeğe mahkemece yüklenen kusurlar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Yukarıda açılanan sebeple davacı erkeğe de kusur yüklenmesi doğru görülmediğinden davacı erkeğin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüyle Dairemizin 12.10.2015 tarihli bozma ilamının kaldırılarak hükmün değişik gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Davacının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulü ile Dairemizin 12.10.2015 tarih, 2015/4468 esas, 2015/18496 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme hükmünün 2. bentte açıklanan sebeple değişik gerekçe ile BOZULMASINA, davacı erkeğin diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2017(Salı)