23. Hukuk Dairesi 2014/8241 E. , 2015/4187 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısman kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı arsa sahibi mirasçıları vekili, müvekillerinin murisi ile davalı yüklenici arasında 13.07.2005 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde; en geç 31.07.2005 tarihine kadar arsanın yükleniciye teslim edileceği, bu teslimden itibaren en geç 3 ay içerisinde inşaat ruhsatının alınacağı, ruhsat tarihinden itibaren de en geç 36 ay içerisinde inşaatın bitirileceği ve teslimin gecikmesi halinde arsa sahiplerine rayiç kira bedeli ödeneceği kararlaştırıldığı halde, davalı yüklenicinin, daireleri süresinde teslim etmediğini, yüklenicinin inşaat ruhsatı alındığı tarihten itibaren müvekkiline aylık kira bedeli ödemek durumunda olduğunu, Ekim 2007 ile Kasım 2010 tarihleri arası için 15.815,00 TL kira ve 4.232,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.046,00 TL"nin tahsili amacıyla aleyhinde başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme ayakta iken ve inşaatlar devam ederken davacıların murisi ve diğer arsa sahiplerinin verdikleri vekaletnameden müvekkilini azlettiklerini, bu konuda arsa sahipleri aleyhine açılan tazminat davasının da derdest olduğunu, azile rağmen müvekkilinin inşaata devam ederek daireleri sözleşmede kararlaştırılan süreden çok önce bitirdiğini ve teslim almaları için arsa sahiplerine ihtarname gönderdiğini, ancak arsa sahiplerinin bağımsız bölümleri teslim almaktan kaçındıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sözleşme uyarınca arsa sahiplerine ait olan C blok 4 nolu daireye talebin hasredildiği gerekçesiyle, bu daire için talep tarihi 01.10.2007 tarihinden dava tarihi olan 14.12.2010 tarihine kadar toplam 10.606,50 TL kira tazminatının davalıdan tahsiline, diğer taleplerin reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 24.04.2012 tarih ve 1504 E., 3038 K. sayılı ilamıyla, davalı yüklenicinin, arsa sahipleri aleyhine vekaletnameden azlin haksız olduğunu ileri sürerek açtığı tazminat davasında, davalı yüklenicinin inşaatın gecikmesindeki kusur durumu belirleneceğinden, bu davada verilen kararın kesinleşmesi beklenip, mevcut dosyadaki delillerle birlikte değerlendirme yapılarak bir sonuca gidilmesi, ayrıca davacılar taleplerini takip tarihi itibariyle sınırlandırmış olmalarına rağmen, talep aşılarak dava tarihine kadar kira tazminatı hesabı yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 10.396,50 TL
asıl alacak üzerinden devamına dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 03.05.2013 tarih ve 1418 E., 2900 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, mahkemece, bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği, taraflar arasında, noterde düzenlenme şeklinde yapılan 13.07.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 5. maddesinde, arsa sahiplerinin, en geç 31.07.2005 tarihinde taşınmazı tahliye ederek yükleniciye teslim edecekleri, bu tarihten itibaren üç ay içerisinde inşaat ruhsatının alınacağı ve ruhsat tarihinden itibaren de 36 ay içerisinde inşaatın bitirileceğinin kararlaştırıldığı, yine aynı sözleşmenin 5/son maddesinin ise, ""inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren müteahhit arsa sahiplerinden ..."e ikamet etmesi ve oturabilmesi için mülkiyetinde bulunan veya kiralık mesken temin edecek meskenin kira bedelini karşılayacaktır"" hükmünü içerdiği, mahkemece, kira tazminatının ruhsat alım tarihi dikkate alınarak sözleşmenin 5/son maddesine uygun olarak hüküm altına alındığı, davacı tarafça dava dilekçesinde 13.07.2005 tarihli sözleşmenin 5. maddesi gereğince, müvekkillerine 4 daire düşeceği belirtilerek geç teslimden doğan kira tazminatı istendiği, 16.11.2011 tarihli keşifte ise kira istemini C Blok 4 no"lu bağımsız bölüme hasrettiği, her iki talebin kira başlangıcı yönünden sonuçları farklı olmakla öncelikle talebin sözleşme gereği geç teslimden doğan kira istemi mi, yoksa ..."e ruhsat tarihinden itibaren oturmak için tahsis edilen dairenin kira bedeli mi olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenerek ve tarafların ileri sürdüğü deliller de sözleşme kapsamına göre değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar üzerinde yeterince durulmadan sözleşmenin 5/son maddesine göre hukuki tavsifle hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı vekilinin sözleşmeden kaynaklanan tazminatı talep ettiklerini, yani sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen inşaat ruhsatı alındığı tarihten itibaren müteahhidin müvekkilleri murisi ..."e ikamet etmesi için tahsis etmesi gereken konut için ödenmesi gereken kira bedelinin cezai şart olarak tahsilini talep ettiklerini beyan ettiği, inşaat ruhsatının 12.06.2006 tarihinde alındığı, davacı talebi doğrultusunda 01.10.2007-14.12.2010 tarihleri arasında davacıların murisi ..."e ödenmesi gereken kira bedelinin 10.076,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın 10.076,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.