12. Ceza Dairesi 2018/1839 E. , 2019/10044 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “08/02/2011 – 16/02/2011” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Dairemizin 18/12/2014 tarihli, 2013/21780 Esas, 2014/26069 Karar sayılı ve mahkemece uyulmasına karar verilen ilamında, 30/09/2010 tarihli vekaletname ile sanık ...’a ait suça konu taşınmaza yönelik tüm iş ve işlemleri sanık ... adına yürütmek üzere yetkili kılınan ... hakkında zamanaşımı süresi içerisinde gereğinin takdir ve ifasının mümkün görüldüğünün belirtilmesi üzerine, sanık ... hakkında Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 31/08/2015 tarihli ve 2015/150 Esas sayılı iddianamesi ile 2863 sayılı Kanunun 65/1. ve 65/4. maddeleri gereğince cezalandırılması talebi ile dava açıldığı, Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/192 sayılı esasına kaydedilen dosyanın, anılan mahkemenin 12/05/2016 tarihli kararı ile aynı mahkemenin incelemeye esas 2015/39 sayılı dosyası ile birleştirildiği anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Mahkemece, 30/01/2017 tarihinde yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan 04/07/2017 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, “kök raporda projeye aykırı olarak oluşturulduğu tespit edilen balkonların iptal edilerek genel hatlarıyla restorasyon projesine uygun hale getirildiği, tasdikli projeye aykırılıkların giderildiği” şeklindeki tespite dayanılarak sanıklar hakkında beraat kararı verildiği, ancak yukarıda değinilen bozma ilamında, “Olay yerinde yapılan keşiften sonra mimar, inşaat mühendisi ve sanat tarihçi bilirkişiler tarafından ortak düzenlenen raporda, eski eser yapının kendiliğinden yıkılmadığının, yapının yenilenmesi amacıyla kasten yıktırılmış olduğunun, Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunca verilen iznin kapsamı ile yapılan işlerin uyumlu olmadığının, alınan izin doğrultusunda hareket edilmiş olsaydı eski eser binanın yıkılmasının söz konusu olmayacağının, diğer yandan, mevcut durumda otel olarak kullanılan 4 kat + çatı katından ibaret yapının Koruma Bölge Kurulu"na herhangi bir proje sunulmaksızın izinsiz inşa edildiğinin, yıkılmış olan eski eser binanın dosya içerisinde bulunan fotoğraflarıyla karşılaştırıldığında, gabarisinde değişiklik olduğunun, zemin katta bahçe alanının bina kapalı alanına dahil edildiğinin, çatı katının eskisinden daha yüksek yapıldığının, ön ve arka cephelerde çatı alanı olması gereken yerlerin balkona dönüştürüldüğünün, sözü edilen müdahalelerin esaslı nitelik taşıdığının belirtildiği”, söz konusu açıklama ile dava konusu eylemin, yalnızca, çatı alanı olması gereken yerlerin balkona dönüştürülmesinden ibaret olmadığı, bozma ilamında bahsedilen müdahalelere ilişkin olarak bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibarla sanıklar hakkında beraat kararı verilmesinde isabet bulunmadığı, bu itibarla, sanıklar hakkında, “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunmak” suçuna ilişkin olarak, fiilin niteliği ve suç kastının yoğunluğu dikkate alınarak asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle ceza tayin edilerek, tek suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı suçu birden fazla işledikleri sabit olduğundan, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca hüküm tesis edilmesi ve Adalar ilçesinin bağlı bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunması karşısında, hükümden önce, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanunda, 65/1. ve 65/4. maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler yönünden sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
2- 30/09/2010 tarihli vekaletname ile sanık ...’a ait suça konu taşınmaza yönelik tüm iş ve işlemleri sanık ... adına yürütmek üzere yetkili kılınan ... hakkında “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığının yıkılmasına kasten sebebiyet vermek” suçuna ilişkin olarak teşdiden ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeyerek, sanığın beraatine dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.