12. Hukuk Dairesi 2016/11716 E. , 2017/2888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İcra kefili ..."nın icra mahkemesine başvurusunda; icra kefaletinin yasal şekil şartlarına aykırı olarak düzenlendiğini ileri sürerek icra kefaletinin geçersizliğine ve icra kefaletine istinaden yapılan hacizlerin kaldırılması ile diğer işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra kefaletinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK"nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir.
İcra emrinin tebliği üzerine İİK"nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK"nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK"nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, 17.06.2015 tarihli haciz tutanağında görüleceği üzere, icra kefilinin eşinin, kefalete rıza gösterdiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı gibi, tutanağa, kefilin sorumlu olacağı borç miktarının, kefilin kendi el yazısı ile yazılmadığı görüldüğünden, kefalet tutanağının Türk Borçlar Kanunu"nun 583 ve 584. maddelerinde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenmediği anlaşılmakta olup, mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi isabetli ise de, şikayetin kabulü ile beraber icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, icra kefaletinin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamış olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Anadolu 10. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 15.01.2016 tarih ve 2015/948 E.-2016/84 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan “...17.06.2015 tarihli icra kefaletinin iptaline” kelimelerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "...düzenlenen icra emrinin ve icra kefili sıfatıyla yapılan işlemlerin iptaline" kelimelerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.