23. Hukuk Dairesi 2015/3104 E. , 2015/4186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek murisi arsa maliki ... ile davalı şirketin 09.11.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, 04.02.2008 günlü noterden düzenleme şeklinde tadil sözleşmesi akdederek arsa sahibine kalan yedi bağımsız bölümü belirlediklerini ve anasözleşmenin tüm maddelerinin geçerli olduğunu vurguladıklarını, ayrıca yüklenici şirkete kalan bağımsız bölümlerin satışı konusunda şirket yetkililerine iki ayrı vekaletname verildiğini, sözleşme gününden itibaren 30 ay içinde inşaatların tamamlanacağı ve kullanma izni almaya hazır hale getirileceği taahhüt edildiği halde inşaatların tamamlanmadığını, 09.05.2010 ile 09.12.2012 tarihleri arasında 31 ay gecikme süresince altı adet daire için aylık 850,00 TL, bir dubleks daire için 1.250,00 TL olmak üzere 196.850,00 TL gecikme tazminatı olduğunu, davacının murisinin davalı şirket yetkililerine verdiği vekaletname ile sözleşme gereği davalıya kalan bağımsız bölümlerin iki tanesi hariç diğerlerinin üçüncü kişilere satıldığını ileri sürerek, 196.850,00 TL gecikme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek 1/4 payının davacı ..."e, 3/4 payının davacı ... Eren"e ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 09.11.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, sözleşme gereği davacıların murisine A blok 5, 7, B Blok 5, 6, 8 ve C blokta 1, 3 nolu bağımsız bölümlerin verilmesi ve inşaatın 30 ay içinde teslim edilmesi gerektiği, teslim tarihinin 09.05.2010 olduğu, ancak dava tarihi ve keşif tarihi itibari ile halen inşaatın tamamlanmadığı ve bağımsız bölümlerin davacılara teslim edilmediği, dava tarihi itibari ile 31 aylık gecikme mevcut olduğu, yüklenicinin teslime ilişkin edimini yerine getirmediği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin edimini süresinde yerine getirmemesi halinde, arsa sahibinin gecikmeden doğan tazminatı talep etme hakkı olduğu, ancak somut olayda taraflar arasında yapılan sözleşmede gecikme tazminatı kararlaştırılmadığından en az aylık rayiç kira seviyesinde gecikme tazminatı istenebileceği, bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede sözleşmenin teslim tarihi itibari ile normal dairelerin aylık 850,00 TL, dubleks dairelerin 1.250,00 TL olarak tespit edildiği, sözleşme gereği altı normal dairenin 31 aylık kira bedelinin 158.100,00 TL, bir dubleks dairenin 38.750,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile; 196.850,00 TL gecikme bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek 49.212,50 TL"sinin davacı ..." e, 147.637,50 TL"sinin ise davacı ... e ayrı ayrı hesap edilecek işlemiş faizleri ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
04.12.1984 tarih ve 3095 sayılı Yasa"nın 2/3. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, TCMB"nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken, 15.12.1999 tarih ve 4489 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa"nın ticari işler için temerrüt faizini düzenleyen 2/2. maddesinde yapılan değişiklik ile 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı, TCMB"nın kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Ancak 3095 sayılı Kanun"un 1. maddesi yasal faizi düzenlemiş olup, ticari olmayan işler için temerrüt faizi 2/1, ticari işler için temerrüt faizi ise 2/2. maddede düzenlenmiş ve 1. fıkra temerrüt faizi oranını öngörürken 1. maddede yazılı yasal faiz oranına atıf yapmış, 2. fıkra ise 1. madde hükmünde öngören oranı kısmen baz alarak kendisi ayrı bir oran belirlemiştir. Diğer anlatımla, 1. madde hükmü temerrüt faizini düzenlememiş, "temerrüt faizi" başlıklı 2. maddenin oran olarak kaynağı ve dayanağını oluşturan çerçeve bir hüküm olarak ve ayrıca ticari olan ve olmayan işler için sadece kural olarak uygulanmak üzere sevkedilmiş olup, bu kuralın istisnası olarak 2. maddede temerrüt faizi bakımından farklı bir oran öngörülmüştür. Bu maddeye atıf yapan ve ticari olmayan işleri için temerrüt faizini düzenleyen 2/1. maddesinde yer alan reeskont faizi ibaresi 21.04.2005 tarih ve 5335 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Somut olayda, yüklenici olan davalı şirket ile davacı arsa sahipleri arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, bu sözleşme, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 19/2. madde hükümleri uyarınca davacı arsa sahipleri için de ticari iş niteliğinde olduğundan, ticari işlerde 3095 sayılı Yasa"nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faizi isteme hakkına sahip davacı arsa sahipleri tarafından kira tazminatının avans faizi ile tahsili istenmesine rağmen mahkemece, kabulüne karar verilen alacağa yasal faiz uygulanması doğru olmamış ve kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiş ise de, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün 1. bendindeki "dava tarihinden itibaren işleyecek" ibaresinden sonra gelen "yasal faizi" ibaresi hükümden çıkarılarak, yerine "avans faizi" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.