Davacılar T.. B.. ve diğeri vekili Avukat İ..K.. tarafından, davalılar H.. Ş. . ve diğeri aleyhine 10/05/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosya kapsamından; davalı A.. B.."ye gerekçeli karar tebliğinin 7201 sayılı T.. K.. 35. madde hükümlerine göre yapıldığı ancak bu tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Belirtilen yasa maddesi 2. fıkrasında 11/01/2011 tarih 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesi ile "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." hükmü getirilmiştir. Bu durumda, eldeki dosyada davalının savunma hakkını kısıtlar mahiyette, dosyada mevcut adrese çıkartılan tebligatın adreste tanınmadığına dair şerh düşülerek iade edilmesine rağmen mahkemece davalının adres kayıt sistemindeki adresi araştırılmadan iade adresine T..K.. 35. maddesi hükümlerine de uymayan şekilde usulsüz tebligat yapılması doğru bulunmamıştır. Belirtilen yasa maddesi de dikkate alınarak, belirtilen eksikliklerin tamamlanması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.