4. Hukuk Dairesi 2015/429 E. , 2015/14620 K.
"İçtihat Metni"....
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/11/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten öldürmeden kaynaklanan ve mirasçılık sıfatına dayanılarak maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacılar, ortak murisleri ........avalının murisi olan ... ile evli olduğunu ve eşi tarafından öldürüldüğünü, zanlının da olay günü intihar ettiğini belirterek, uğradıkları maddi ve manevi zararın ..."ın evlat edindiği kızı olan davalıdan tazmini isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, yaşanan olayın her iki taraf içinde üzücü sonuçları olduğunu, kendisinin de babasını kaybettiğini, istenilen tazminatın davacıların zenginleşmesi sonucunu doğuracak nitelikte olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının haksız fiili işleyen ..." ın tek mirasçısı olarak terekesinden dolayısıyla tazminat isteklerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 47. (TBK/56) ve 49. (TBK/58) maddeleri hükümlerine göre hakimin özel halleri ve kişilik haklarına saldırıyı gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
-/-
-2-
2015/429-2015/14620
Davaya konu olayda; davalı, müteveffa ..."ın yasal mirasçısı olarak tazminatla sorumlu ise de yaşanan olay, davalı için de babasının kaybı ile sonuçlanması, davacılar murisi .............vlenmekle aynı zamanda ...............t edindiği kızı olan davalı ..."ın da annesi konumunda olması nedeniyle davalı yönünden de üzüntü vericidir. Ayrıca tarafların ekonomik ve sosyal durumu, davalı adına taşınır ya da taşınmaz mal kaydı olmadığına dair zabıta araştırması sonucu ve davalıya intikal eden mal varlığı bulunmaması ile davacı sayısı da dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat, sadece vefat eden eşinden kalan cüz"i miktardaki maaş ile geçinmeye çalışan davalının ekonomik yönden zor durumda kalmasına sebebiyet verecek nitelikte ve fazla olup davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.