11. Hukuk Dairesi 2019/2089 E. , 2020/363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/03/2019 tarih ve 2018/225-2019/140 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen dava davacı vekili, asıl davada, müvekkili şirketin % 5 hisseli ortağının davalı, diğer % 95 hisseli ortağının ise davalının oğlu olduğunu, şirket bünyesinde Milli Piyango İdaresi Şans Oyunları bayiliği işletildiğini, şirketin bu işten elde ettiği gelirlerin 28.284,10 TL"sinin şirketin Vakıflar Bankası Muğla Şubesindeki hesabından davalı tarafından 2008 ve 2009 yıllarında farklı dönemlerde davalının İş Bankası Muğla Şubesindeki hesabına aktarıldığını, davalıya paranın iadesi için gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için Muğla 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/3522 E. numaralı dosyadan başlatılan takibe borçlunun itiraz ettiğini, davalının itirazında borcun içeriğine itiraz etmeyip, çekilen paraların açıklamasını yapmaya çalıştığını, ispat yükünün davalıda olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile aleyhine % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, birleşen davada ise, davalının müvekkili şirketten 25.370,00 TL değerinde mal satın almış gibi göstererek şirket adına fatura düzenleyip kendi nam ve hesabına mal çıkışı yaptığını, ancak fatura bedelinin şirkete ödenmediğini, bu alacağın tahsili için Muğla 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/3521 E. sayılı dosyasından davalı yapılan takibe itiraz edildiği, davalının icra takibine itirazında mal çıkışı yaptığını ve fatura düzenlediğini kabul ettiğini, ödeme yaptığını ispat yükünün davalıda olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile aleyhine % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, asıl dosyada, davacı şirketin müdürü olan ...’nun şirketin gelirlerini kötü yönettiğinin ortaya çıkmasından sonra Ağustos 2008-Şubat 2009 arasında Muğla’yı terk ettiğini, geriye döndüğü tarih itibarıyla haksız iktisaptan dolayı dava açma süresinin geçtiğini, davacı şirket müdürünün olmadığı dönemde şirket bünyesinde bulunan Sayısal Loto bayiliğinin elden gitmemesi için şirket müdürünün eşine de bilgi vermek suretiyle bayiliğin kendisi tarafından işletilmeye devam edildiğini, buradan elde edilen gelirlerin Muğla’yı terk eden davacı şirketin müdürü ...’nun eşi ve çocuklarının geçimi, ...’nun şahsi ve şirket borçlarının ödenmesi için harcandığını, ayrıca şirketin kendisine olan kira borcu sebebiyle Muğla 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/4214 E. sayılı dosyadan takip başlattığını, şirketin önceki dönemde kötü yönetildiğini savunarak, davanın reddini istemiş, birleşen davada ise şirketin... Şubesi"ne alınan malların bedelinin tarafından ödendiğini, muhasebe tekniği uyarınca ödenen paranın şirket defterlerine ortaklara borçlar hanesine müvekkili yararına alacak olarak yazılmasının gerektiğini, davacı tarafından faturanın nasıl muhasebeleştirildiği konusunda bilgi sahibi olmadığını, faturanın usulüne uygun olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, dava konusu edilen 28.284,10 TL"nin davalı hesabına aktarıldığına dair herhangi bir kayıt olmadığı, ticari defterlerde davacı şirketin Suat Gökçeoğlu"ndan herhangi bir alacağının olmadığı, takip konusu yapılan dönemde Vakıflar Bankası Muğla Şubesinde şirket hesapları ile davalı hesaplarında herhangi bir hareket izlenmediği, davalının İş Bankasında bulunan hesabından ise şirket hesabına farklı tarihlerde toplam 197.383,00 TL paranın yatırıldığı, davacı şirket defterlerinde yapılan işlemin usule aykırı olmadığı, icra takiplerine yapılan itirazlarda davalının haklı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 64,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.