17. Hukuk Dairesi 2017/4065 E. , 2019/11417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 17.10.2012 tarihinde kayınvalidesi davalı ..."a, bedelini ödeyerek oğlu ... adına tescil ettirdiği ... plakalı aracı da 13.11.2012 tarihinde kayınpederi davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin, dava konusu taşınmaz yönünden davanın kabulüne, araç yönünden davanın reddine ilişkin ilk kararı, dairemizin 23.02.2016 tarih 2014/10807 Esas 2016/2099 Karar sayılı ilamı ile davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, dava konusu ... plakalı araçla ilgili olarak da esas ve birleştirilen davanın reddine dair kararın yerinde olmadığı, anılan araçla ilgili olarak davacı vekilinin, araç bedelinin borçlu tarafından ödenmesine rağmen oğlu ... adına tescil edildiğini, 13.11.2012 tarihinde de Ali tarafından dedesi davalı ..."a satıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep ettiği, bedeli borçlu tarafından ödendiği halde alınan malın borçlunun malvarlığına girmeyip 3.kişinin adına somut olayda borçlunun oğlu ... adına tescil edilmesi halinde bu durum borçlunun 3.kişi lehine yaptığı bir kazandırma (nam-ı müstear) olup koşulların bulunması halinde iptale tabi olduğu, araçla ilgili olarak dava konusu aracın davalı ... tarafından kimden alındığının tespiti amacıyla ilgili Trafik Tescil Büro Müdürlüğü ve Noterliğe müzekkere yazılarak tescil ve satış belgeleri istenerek davalı ..."a yapılan tasarruf ile davalı ... ile dedesi ... arasındaki 13.11.2012 tarihli tasarrufun İİK"nun 277, 278, 280. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ve davalılar aleyhine harç ve vekalet ücreti hesabında hata yapıldığından bahisle bozulmuş, bozmadan sonra dava konusu araç yönünden davanın kabulüne, taşınmazla ilgili karar kesinleştiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından iki ayrı takip dosyası yönünden iki ayrı dava açarak dava konusu taşınmaz ve araç hakkındaki tasarrufların iptali talep edilmiş, mahkemenin ilk kararında dava konusu taşınmaz yönünden dava kabul edilmiş ve bu husus kesinleşmiş ikinci karar da ise dava konusu araçla ilgili olarak kabul kararı verilmiştir. Dolayısı ile davacının tüm talepleri kabul edilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderinin kabul ve red oranına göre paylaştırılması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde ve 2.bendinde yer alan " c)-AAÜ.Tarifesi gereğince davalılar vekilleri için takdir edilen 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine," ibarelelerinin hükümden çıkartılmasına yine 1. bendin d) bendindeki "giderinden kabul oranına göre 894,02 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına", ibaresinin silinerek yerine "giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına, 2. bend d) bendindeki "giderinden kabul oranına göre 77,61 TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına," ibaresinin silinerek yerine "giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.