MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar,..."nin davalı bankaya olan borcu nedeniyle, diğer davacılara ait taşınmazın cebri icra yoluyla satışa çıkarıldığını, davalı bankaya toplam 119.461,25 TL ödenerek borcun büyük oranda bitmiş olmasına rağmen, davalı bankanın ödemeleri mahsup etmeyerek fazladan talepte bulunduğunu, kendilerine bakiye borç hakkında bilgi verilmediğini ileri sürerek, davalıya olan borcun tespit edilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, davacı şirketin borcunun icra takibi öncesi yapılandırılarak taraflar arasında protokol imzalandığını, protokolün ihlal edilmesi üzerine takip başlatıldığını, yapılan tüm ödemelerin borca mahsup edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere göre, davacı şirketin ticaret sicil kaydının dava açılmadan önce , 22/07/2014 tarihinde terkin edilmiş olması sebebiyle, tüzel kişiliğinin ve taraf ehliyetinin sona erdiği, davacı ....San.ve Tic.Ltd.Şti yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, diğer davalılar yönünden ise, davacılara menfi tespit istemlerini açıklamaları için 2 haftalık kesin süre verildiği, davacıların süre geçmiş olmasına rağmen herhangi bir açıklamada bulunmadıkları, kaldı ki, icra müdürlüğüne başvurarak kapak hesabı yaptırmak suretiyle, borç miktarını öğrenebileceklerinden, dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın 3 davacı yönünden de ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle 6100 sayılı HMK"nın 106/2, 114-I/h maddeleri uyarınca, tespit davasında, kanunda düzenlenen istisnai durumlar dışında davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunmasının şart olmasına göre, davacıların, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.