Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Taşınmaz maliki M.G.ve G..Ltd.Şti.hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte, şikayetçi malik kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ipoteğin teminat ipoteği olup genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonunda alınacak ilama göre takip yapılabileceğini ve limitin aşıldığına ilişkin şikayeti üzerine mahkemece 16.12.2009 tarihli kararıyla kıymet takdirinin 16.03.2009 tarihinde bizzat tebliğ edildiği gerekçesiyle reddine karar vermiş, temyiz üzerine Dairemizce 6.7.2010 tarihli bozma ilamında tebligatta bizzat şerhi ile alınmışsa da imzanın kendisine ait olmadığı şikayetinde bulunduğunu, bu hususun araştırılması gerektiği ve limitin aşımına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığından dolayı mahkemenin kararı bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmuş, Bursa 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.02.2011 tarih ve 2009/1685 E, 2011/162 K.sayılı kararına göre tebligatı alan Onur Taşçı’nın mahkumiyet aldığını, buna göre icra emrinin tebliğinin 13.05.2009 tarihi olarak düzeltilmesine karar vermiş, fazlaya ilişkin isteminin de dosya kapsamına nazaran reddine karar vermiştir.
 İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK.’nun 851.ve 881.maddelerinde belirtilen azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği, limit ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. MK.’nun 875.maddesi hükmünde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan alacak, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir (HGK’nun 1989/11-294 E, 1989/378 K.ve 24.05.1989 tarihli kararı). İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
Somut olayda takibe dayanak yapılan 19.09.2007 tarihli ipotek akit tablosunda, borçlu şirketin alacaklı şirketle arasındaki ticari ilişkiden dolayı doğmuş, doğacak borçlarına teminat teşkil etmek üzere 400.000 TL bedelle limit ipoteği kurulmuştur. Takipte ise 400.000,00 TL asıl, 190.088,89 TL işlemiş faiz toplamı 590.088,89 TL alacağın işleyecek..
 %52 faiziyle tahsili istenmiştir. Bu durumda ipotekte üst limiti aşacak şekilde talepte bulunulduğundan mahkemece bu yönden de istemin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.