Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13130
Karar No: 2018/2323
Karar Tarihi: 20.02.2018

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/13130 Esas 2018/2323 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi         2016/13130 E.  ,  2018/2323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Suç tarihi 21.07.2011 tarihinden 10-15 gün öncesi olduğu halde, gerekçeli karar başlığında 5271 sayılı CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak 21.07.2011 tarihinin gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Suç tarihi olan 21.07.2011 tarihinden 10-15 gün öncesinde güneşin yaz saati uygulaması da dikkate alınarak saat 05:36’da doğduğu 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi gereğince gündüz vaktinin saat 04:36 sonrasında başladığı, müşteki ..."ın soruşturma aşamasında alınan ifadesine göre, olayın 06:00 sıralarında gerçekleştiğinin, buna göre suçun gündüz sayılan zaman diliminde işlendiği anlaşılmasına karşın, TCK"nın 116/1. maddesi yerine 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı Yasanın 116/1. ve 62. maddeleri gereğince sonuç cezanın 5 ay hapis cezası olarak belirlenmesine; yine “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” de çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Suç tarihi olan 21.07.2011 tarihinden 10-15 gün öncesinde güneşin yaz saati uygulaması da dikkate alınarak saat 05:36’da doğduğu 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesi gereğince gündüz vaktinin saat 04:36 sonrasında başladığı, müşteki ..."ın soruşturma aşamasında alınan ifadesine göre, olayın 06:00 sıralarında gerçekleştiğinin, buna göre suçun gündüz sayılan zaman diliminde işlendiği anlaşılmasına karşın, sanığa verilen cezada TCK"nın 143. maddesi gereğince artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
    2-Sanığın müştekinin henüz başvurusu olmadan önce yakalandığında işlediği bir kısım hırsızlık eylemleri ile birlikte üzerine atılı bu suçu işlediği yeri de kolluk kuvvetlerine göstermek suretiyle kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 168/4. maddesi gereğince müştekilerden ..."ün kısmi iadeye rıza gösterip göstermeyeceğinin tespitinden sonra, sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.02.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi