5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10365 Esas 2020/13028 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10365
Karar No: 2020/13028
Karar Tarihi: 19.10.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/10365 Esas 2020/13028 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çocuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği belirtiliyor. İnceleme sonucunda mahkeme tutanaklarına ve belgelerine göre, suçun işlenmesine sebep olan çocuğun, Gümrük İdaresi tarafından belirtilen zararı ödemesi durumunda lehine olan CMK'nun 231/5. maddesi uygulanabileceği belirtiliyor. Ancak mahkeme, suçlu çocuk zararı ödemediği için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verdi. Ancak bu kararın adil yargılanma ilkesine aykırı olduğu ve yeni çıkan kanunlar dahilinde uygulanması gerektiği sonucuna varıldı. Bu nedenle karar bozuldu ve yerel mahkemeye, yargılamayı bozma öncesindeki aşamadan başlayarak yeniden yapma görevi verildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 62. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 5607 sayılı Kanun'a geçici olarak eklenen 12. madde (2. fıkra) olarak belirtiliyor.
19. Ceza Dairesi         2019/10365 E.  ,  2020/13028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği, suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuğa Gümrük İdaresinin bildirdiği zararı ödemesi halinde lehine olan CMK"nun 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının "sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü" kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek sonucuna göre anılan hükümlerin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, söz edilen ilkelere uyulmaksızın, mahkemece bildirilmeyen zararı gidermediği gerekçesiyle suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle adil yargılama ilkesine aykırı davranılması,
    Kabule göre de;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin suça sürüklenen çocuk lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.