11. Ceza Dairesi 2018/4058 E. , 2018/6919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında Mahkumiyet
Sanıklardan ... hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Has Sembol Kağıtçılık Hed.Eşya Tan.Hizm.Petr.Ür.İnş.Taah.San. Tic. Ltd. Şti’nin yetkilileri ve ortakları konumunda bulunan sanıklar ..., ... ve ... ile şirket ortak ve yöneticilerinde vekaleti bulunan sanık ...’ın, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri, sanık ...’ın da, kendi üzerine kayıtlı şirketlere fatura temin etmek maksadıyla, sahte fatura düzenleme suçuna iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ...’ün savunmasında, okuma ve yazma bilmediğini, ...’ın iş bulma bahanesiyle kendisine noterde birtakım evraklar imzalattığını; sanıklardan ...’ın savunmasında, ...’ın isteği üzerine bahse konu şirkete 3 aylığına ortak olduğunu, sahte fatura düzenleme hususunda herhangi bir bilgisinin olmadığını; sanıklardan ...’ın savunmasında, şirketin sahiplerinin ... ile ... olduğunu, kendisinin sahte fatura düzenlemediğini; sanıklardan ...’ın savunmasında, herhangi bir sahtecilik yapmadıklarını, ortağının ... olduğunu; sanıklardan ...’ın savunmasında ise, yalnızca kendisine ait Örnek Matbaa isimli işyeri için yüklü miktarda mal aldığını, alımlarının gerçek olduğunu, bunun dışında sahte fatura düzenlediği iddia olunan şirket ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını söylemesi nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içerisinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanıkların 2006 ve 2007 takvim yıllarında düzenlediği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söyledikleri takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- Kabule göre de; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin, sanıklar ... ile ... müdafilerinin ve sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 17.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.