KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen şikayetçi ..."in 19.04.2012 tarihli duruşmada sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtmesine karşın, ilk derece mahkemesince bu isteği karara bağlanmamış ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı gözetilerek, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçi ..."in davaya katılmasına avukatının da katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek, temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1- Hakaret ve tehdit eylemlerine, yükletilen suçlara yönelik katılan ..."in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2- Yaralama suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir; Ancak; Katılan ..."in, sanığın kendisini darp ettiği yönündeki iddialarının, tanık ..."nın anlatımları ve 19.01.2012 tarihli adli tıp rapor içeriği ile de doğrulanması karşısında, yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekili ve Üst Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.