11. Hukuk Dairesi 2016/1270 E. , 2017/1298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/03/2015 tarih ve 2013/485-2015/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ... A.Ş. ile ... Ltd. Şti"nin ihraç ettiği ürünleri Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalattığını, 19 koliden ibaret 670 adet tekstil ürününü göndermek amacıyla davalı şirket ile anlaştığını, bu hizmete ilişkin faturayı davalı şirketin kestiğini, ürünlerin davalıya eksiksiz ve sağlam teslim edildiğini ancak dava dışı alıcı şirkete 585 adet olarak eksik teslim edildiğini, söz konusu kolilerin Almanya"daki gümrüklü antrepoda hasarlı olarak teslim alındıklarına ilişkin belge ile davalı şirkete yapılan kayıp bildirimi, ihtarname ve sair belgeleri ibraz ettiklerini, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi Umumi şartlarına göre müvekkil şirket tarafından sigortalı emtiada meydana gelen hasar sonucunda sigortalıya 2.380,00 ödeme yapıldığını, sigortalıya ödemiş olduğu hasar tazminatının davalıdan tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının kötüniyetli olarak itiraz edip takibi durdurduğunu iddia ederek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ... A.Ş"nin ... A.Ş. şirketi ile devrolmak suretiyle birleştiğini, davanın bu şirket tarafından devam edileceği, müvekkil şirketin eksik teslim gerçekleştiği iddia edilen tarihte çalıştığı sigorta da ... A.Ş. olduğunu, davacının herhangi bir zarar halinde zararını gidermek üzere taahhüt veren kişi olduğundan alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesinden dolayı davanın reddi gerektiği, Air Waybill’de “by fırst carrier” sıfatı ile dava dışı ... Havayollarının taşıma işini gerçekleştirmiş olduğundan müvekilli şirketin taşıma ilişkisinde taşıyıcı sıfatına haiz olmadığını, alacağın likid olmadığını, icra takibi başlatmakta kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalının yurt dışı hava taşımacılığından kaynaklı sorumluluğunun doğabilmesi için eksikliğin usulüne uygun ve süresinde yapılacak bir ihbarla davalıya ihbar edilmesinin gerektiği, dosyada malın ..." daki gümrüklü antrepoya hasarlı olarak teslim edildiği hususunda bir anlaşmazlık olmadığı, anlaşmazlığın davalıya kayıp yük ile ilgili ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığından kaynaklanmakta olduğu, Varşova Konvansiyonunun 26. maddesine göre, hava yolu ile taşınan yük ile ilgili olarak teslim almaya yetkililerin yükte meydana gelebilecek hasar, kayıp, eksilme ve gecikmeler için taşıyıcıya karşı hasarın öğrenilmesinden itibaren derhal veya teslimden itibaren en geç 14 gün içinde taşıyıcıya ihbarda bulunmasının gerektiği, belirtilen süreler içinde ihbar yapılmadığı takdirde taşıyıcı aleyhine dava açılamayacağı, davacının sigortalısı tarafından 04/12/2012 tarihli ihtarname ile yükün 20/12/2012 tarihinde alıcıya eksik teslim edildiğine ilişkin tebligatın yapıldığı belirtilmiş ise de dosyada bu belgenin davalıya tebliğini gösteren tebligat belgesi mevcut olmadığı, tebliğinin yapıldığı dosyadaki kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava hava taşıma sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hasar ihbarının süresi içerisinde yapılmadığı kabul edilmiş ise de davacı tarafından ihbarın süresi içerisinde yapıldığı iddia edilmiş ve buna ilişkin PTT posta alındısı belgesi sunulmuştur. Sunulan bu belgenin hasar ihbarına ilişkin olup olmadığı hususu tartışılmaksızın mahkemece eksik inceleme ile verilen kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.