22. Hukuk Dairesi 2015/26945 E. , 2018/8767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27/03/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, bırakılan günde dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin eksik ödenen aylık ücret, fazla çalışma ile hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacının ücretinin Suudi Arabistan Riyali para cinsinden belirlendiği sabittir. Dava dilekçesinde, alacakların Türk Lirası üzerinden tahsili talep edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, alacakların ödenmesi gereken tarihlerdeki kur bilgilerinin esas alındığı belirtilerek hesaplama yapıldığı mütalaa edilmiş ise de, kur bilgileri eksiksiz şekilde dosya içeriğinde bulunmamaktadır. Anılan sebeple, hesaplama tarihleri gözetilerek, kur bilgileri T.C. Merkez Bankasından sorulmalı ve itibar edilen bilirkişi raporundaki kura yönelik kabuller denetlenmelidir.
3-Mahkemece, hafta tatili ücreti alacağı, salt davacı tanıkları beyanları esas alınarak hesaplanmış ve hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dinlenen her iki davacı tanığının da işverene karşı dava açmış olması sebebiyle husumetli oldukları anlaşılmakta olup, salt husumetli tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı hususunun gözardı edilmesi hatalı olmuştur.
4-Fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, mahkemece, 29/12/2014 tarihli ek bilirkişi raporuna itibar edildiği, ancak bu raporda hesaplanan 40.717,51 TL tutarına, dava dilekçesinde talep edilen 500,00 TL ile haziran 2010 ayına ilişkin ( karar gerekçesinde her ne kadar “haziran 2006” şeklinde belirtilmiş ise de, bu ifadenin maddi yazım hatasına dayalı olduğu, kastedilenin haziran 2010 ayı olduğu anlaşılmakla) 46 saatlik fazla çalışma ücretinin eklendiği ve neticeten 43.315,89 TL’nin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle, mahkemece, 29/12/2014 tarihli ek bilirkişi raporunda hesaplanan 40.717,51 TL tutarına, ıslaha karşı zamanaşımından etkilenmeyen dava dilekçesinde yazılı 500,00 TL’nin eklenmesi gerektiği açıklanarak, 500,00 TL ilave edilmiş ise de; 29/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda ıslaha karşı zamanaşımının değerlendirilmesinde, zaten dava dilekçesindeki 500,00 TL’nin ıslah zamanaşımından etkilenmediğinin esas alınarak, hesap tablosuna (raporun 4. sayfası) dahil edildiği sabittir. Bu halde, mahkemece re’sen yapılan hesapta, yazılı gerekçeyle 500,00 TL’nin daha eklenmesi mükerrerliğe neden olduğundan hatalıdır.
Haziran 2010 ayına ilişkin ( karar gerekçesinde her ne kadar “haziran 2006” şeklinde belirtilmiş ise de, bu ifadenin maddi yazım hatasına dayalı olduğu, kastedilenin haziran 2010 ayı olduğu anlaşılmakla) 46 saatlik fazla çalışma ücretinin hesaba ilave edilmesi gerektiği kabulü ise isabetlidir.
Diğer taraftan, 29/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda, bordrolarda yazılı fazla çalışma saatlerinin esas alınarak sonuca gidilmesi dosya kapsamına, hak ve nesafete uygundur. Ancak bu kabule göre, mayıs 2008 ayında 6 saat fazla çalışma süresinin kabul edilmesi gerekirken, bu ay için 18 saat fazla çalışmanın hesaplanması; haziran 2008 ayında 50 saat fazla çalışma süresinin kabul edilmesi gerekirken, bu ay için 52 saat fazla çalışmanın hesaplanması; aralık 2009 ayında ise 48 saat fazla çalışma süresinin kabul edilmesi gerekirken, bu ay için 52 saat fazla çalışmanın hesaplanması hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.