11. Ceza Dairesi 2018/4539 E. , 2018/6908 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 07.06.2018 tarih ve 2018/7002 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.06.2018 tarih ve KYB-2018/50528 sayılı ihbarname ile;
Özel belgede sahtecilik suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/04/2017 tarihli ve 2016/45115 soruşturma, 2017/27737 sayılı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/05/2017 tarihli ve 2017/1725 değişik iş sayılı kararının "Müştekinin, şüpheli hakkında taksirle yaralama suçunu işlediğinden bahisle de şikâyeti olmasına rağmen bahse konu suça ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış ise de, bu hususun dava zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde giderilebilecek bir eksiklik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müştekinin kullanmakta olduğu 34 BM 9515 plaka sayılı motorsikletin, şüphelinin kullanımında olan 34 KN 5996 plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde müştekinin kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığının, ancak bahse konu hususun tarafların kendi aralarında düzenlenmiş olan tutanakta belirtilmediğinin iddia edildiği olayda, öncelikle bahse konu olaya ilişkin tüm tutanak ve belgelerin temin edilmesi, müştekiye ait olaydan hemen sonra kendisinin kaldırıldığı ve sonrasındaki tedavi sürecinin devam ettiği hastane kayıtlarının temin edilmesi, tarafların kusur durumlarını belirten Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasını müteakip, sonucun göre şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 17.04.2017 tarih ve 2016/45115 Soruşturma-2017/27737 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin 24.05.2017 tarih ve 2017/1725 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 17.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.