17. Hukuk Dairesi 2018/6236 E. , 2019/11402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkil şirket tarafından poliçe ile teminat altına alınan ... plaka sayılı aracı ... önünde park halinde iken apartmanın çatı katındaki sıva parçalarının düşmesi sonucu büyük hasar meydana geldiğini, kaza sonucu meydana gelen hasarın müvekkil şirket tarafından sigortalıya ödenerek sigortalının haklarına halef olunduğunu, müvekkil şirket tarafından ödenmiş olması nedeniyle ödenen bu tatarın rücuen tahsili istemiyle Samsun 8. İcra Müdürlüğünün 2011/6201 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının icra dosyasına yapmış olduğu vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; Samsun 8. İcra Müdürlüğünün 2011/6201 sayılı dosyasının incelenmesinde, takibin ... Apartman Yönetimine karşı yapıldığı, kat maliklerinin de icra dosyasında taraf olarak da gösterilmedikleri anlaşıldığından itirazın iptali davasında taraf olarak gösterilmeyen tarafın itirazın iptali davasında davaya dahil edilmesi mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesi nedeniyle hasar bedelinin ortak yerlerden kaynaklandığı iddiasıyla apartman yönetiminden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34. maddesinin 1. fıkrasında “Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), Kurula da (Yönetim Kurulu) denir.” hükmü yer almakta, aynı Kanunun 35.maddesinde de yöneticinin görevleri sayılmaktadır. Yine aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” şeklinde ortaya konularak 39. maddesinde ise yöneticinin hesap verme yükümlülüğü düzenlenmekte; 40. maddenin 1. fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir. Bu hükümler göstermektedir ki, ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulu vekil statüsündedir. Dolayısıyla gerek iç ilişkide, gerek dış ilişkide vekil gibi sorumlu ve vekilin haklarına sahiptir. (HGK 08.11.2006 gün 2006/12-682 E. 2006/682 K)
Davalının hasarın gerçekleştiği tarihte sigortalı işyerinin bulunduğu apartmanın yöneticisi olduğu iddia edilmektedir. Mahkeme tarafından kat maliklerini davaya dahil etmek üzere süre verilmiştir. Verilen süre içerisinde dahili davalılar davaya dahil edilmiştir. Davalı yönetim ile kat malikleri arasındaki sözleşme niteliğindeki yönetim planı ile bağımsız bölüm maliklerine burada belirtilen hizmetlerin en iyi bir şekilde götürülmesi, apartman ile ilgili iş ve işlemlerin bir elden yürütülmesi, hizmetlerin ifasının sağlanması, ortak yaşam amaçlarının gerçekleşmesi için birbirlerine karşı çeşitli edimler üstlenmişlerdir. Kat Mülkiyeti Yasası"nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasındadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, dava konusu hasarın ortak çatı katından düşen sıva parçalarından kaynaklandığı iddia edilmektedir. Davacının talep ettiği tazminat yönünden, davalı apartman yönetiminin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesi ve sözleşmeden kaynaklanan temsil görevi kapsamında hakkında takip kesinleştiğinden davanın niteliği itibariyle pasif husumet ehliyeti bulunmaktadır.
Bu durumda, mahkemece davanın esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.