19. Hukuk Dairesi 2016/341 E. , 2016/12510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin muris ..."nin oğlu, davalının ise 2. eşi olduğunu, muris ..."nin ölmeden önce ..."ye 15/10/2008 vade tarihli bono ile 50.000 Euro, ..."ya 20/09/2008 vadeli bono ile 300.000,00 TL, 15/11/2008 tarihli bono ile 150.000,00 TL borçlandığını, muris ..."nin vefatından sonra ... ve ..."nın alacaklarının tahsili için mirasçılar hakkında icra takibi başlattığını, davalının bu takiplerde imza inkarında bulunması nedeniyle takiplerin iptaline karar verildiğini, icra hukuk mahkemesi kararlarının Yargıtay"dan geçerek kesinleştiğini, diğer alacaklı ..."nin icra takibi yapmadığını alacağını doğrudan müvekkilinden alıp, senedi ve alacağın temlikine ilişkin belgeyi davalıya verdiğini, muris babasının borçlu olarak öldüğü dedikodularını duyan davacı borçlanarak senet alacaklılarına alacaklarını ödeyerek alacakları temlik aldığını, hiçbir mirasçının mirası reddetmediğini, murisin diğer mirasçılarının paylarına düşen borcu davacıya ödemesine rağmen davalının mirasçılık payı oranındaki ödemeyi yapmadığını ileri sürerek, davalının miras payına düşen 145.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın davalının muris ..."nin mirasından payını almasını hazmedemeyen diğer mirasçı davacının uydurduğu bir mizansenden ibaret olduğunu, davacının gerçekten böyle bir ödeme yapmış ise senet üzerindeki imzaların babasına ait olmadığını adli tıp raporları ile öğrenmesine binaen ödeme yaptığı kişilere karşı sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talebinde bulunmak yerine davalıya yönelmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının ortak murisin ölmeden önce 3 adet senet vererek borçlandığı, 300.000,00 TL bedelli, 20/09/2008 vade tarihli senet ile 150.000,00 TL bedelli, 15/11/2008 vade tarihli senetlerin icra takibe konu edilmesi üzerine davalının imza itirazında bulunduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davalarda alınan Adli Tıp Kurumu raporlarında 150.000,00 TL ve 300.000,00 TL bedelli senetlerdeki imzanın muris ..."ye ait olmadığının tespit edildiği, yargılama esnasında alınan Adli Tıp raporu ile 15.10.2008 vadeli 50.000 Euro"luk senet altındaki imzanın murise ait olduğunun tespit edildiği, davacının bu senet bedelini senet alacaklısına ödediği, diğer mirasçıların paylarına düşen oranda davacıya ödeme yaptığı, ödeme tarihinde senet bedelinin 105.320,00 TL olduğu, bu senet yönünden davalının veraset ilamındaki payı oranındaki bedeli davacıya ödemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 26.330,00 TL"nin davalının temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, diğer senetlerdeki imzanın tarafların murisine ait olmadığı anlaşıldığından fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekili 3 adet senede dayalı olarak dava açmış ancak mahkemece sadece 1 senet yönünden imza incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu 20/09/2008 vadeli 300.000,00 TL bedelli ve 15/11/2008 vadeli 150.000,00 TL bedelli senetler yönünden İcra Hukuk Mahkemesinde yaptırılan imza incelemesi ile yetinilmiştir. İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup orada yaptırılan imza incelemesi sonucunun bu davada kesin delil olarak kabul edilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş sözü edilen senetler üzerindeki keşideci imzasının muris ..."ye ait olup olmadığı yönünden usulüne uygun imza incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi olmalıdır. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.