Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4199
Karar No: 2019/11398
Karar Tarihi: 02.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4199 Esas 2019/11398 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4199 E.  ,  2019/11398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... ile davalılar ... ve ... aralarındaki dava hakkında İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 26/01/2015 gün ve 2008/92-2015/19 sayılı kararın Dairemiz’in 16/04/2018 gün ve 2015/6996-2018/4145 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davacı alacaklı ... tarafından borçlular ... ve ... Ltd. Şti. aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğü"nün 2005/239 sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibine geçtiklerini, ..."nun haczi kabil malına rastlanılamadığını, ancak, bu borçlunun alacaklı oldukları takibe dayanak borcun doğumundan sonra S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi"nde ve S.S. (...) ... Evler Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi"nde bulunan paylarını davalı ..."e devrettiğini, bu devirler neticesinde müvekkilinin zarara uğradığını, İ.İ.K."nun 277. ve devamı maddelerine göre iptale tabi olduğunu, buna göre, her iki tasarrufun iptali ile S.S. (...) ... Evler Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi"ne ait devredilen pay ile yine kooperatif payının devrine ilişkin olan ve bilahare ferdileşme sonucunda davalı ... adına tescil edilen İzmir-... 9125 ada, 22 parselde bulunan taşınmazın 2 nolu bağımsız bölümü yönünden davacıya cebri icra yapabilme yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; geçici veya kati aciz vesikası bulunmadığından davanın dinlenilemeyeceğini, tasarrufun davacı tarafın dayandığı çeklerin veriliş tarihinden önceki tarihte yapıldığını,borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olması hususunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vasii vekili; müvekkilinin henüz vadesi gelmemiş borçlarını diğer davalıya nakit olarak ödeme gücü bulunmadığından bu yolu tercih ettiğini, davacı tarafı zarara sokma gibi bir düşüncesinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davanın kabulüne, davalılar arasındaki .. İli, ... İlçesi, ... Mahallesi"nde bulunan, tapuya 9125 ada, 22 parselde kayıtlı taşınmazın 1. Kat, 2 nolu bağımsız bölümüne ilişkin kooperatif payının ve ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkii"nde bulunan, tapuya 134 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın 2/96 arsa paylı, 38 nolu bağımsız bölümüne ilişkin kooperatif payının devrine ilişkin tasarrufların İzmir 8. İcra Müdürlüğü"nün 2013/3063 (Eski numarası 2005/239) sayılı dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptaline, davacıya bu taşınmazlar yönünden cebri icra yetkisi tanınmasına,karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin onama ilamı üzerine davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res"en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz.
    Somut olayda davacının takip konusu alacağı 28/02/2004, 31/03/2004,30/04/2004,01/06/2004 keşide tarihli çeklere dayalı olup dava konusu tasarruflar ise 24/12/2003 ve 03/03/2004 tarihlerinde yapılmış olmakla, tasarrufun takip konusu borçtan önce yapıldığı görülmektedir. Ancak uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle davacı alacaklı, borcun doğumunun takip dayanağı bononun tanzim tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürerse mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmeli, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişki sorulmalı, gerektiğinde davacı ile borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. Dosya kapsamında yer alan 10/11/2003 tarihli adi sözleşmede çeklerin bu sözleşme tarihinde düzenlendiği belirtilmiş ve mahkemece; bu sözleşmeye istinaden borcun tasarruf tarihlerinden önce doğduğu kabul edilmişse de; çeklerin keşidecisi davalı borçlu ...’nun şirketi olan ...ltd.Şti. Olup söz konusu şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmamıştır.
    O halde mahkemece, davacı vekiline takip konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması,davacı ve davalı borçlunun ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek borcunun (alacağın) daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde buna ilişkin dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek işin esasına girilip iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, maddi yanılgı sonucu bu husus gözardı edildiğinden davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16/04/2018 gün ve 2015/6996-2018/4145 sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, tashihi karar harcının ve temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi