Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2045
Karar No: 2020/361
Karar Tarihi: 14.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2045 Esas 2020/361 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2045 E.  ,  2020/361 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/03/2017 tarih ve 2015/1809 E.- 2017/265 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 25/01/2019 tarih ve 2018/372 E.- 2019/125 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirketin İstanbul, Gaziantep ve Türkiye"nin bir çok ilinde faaliyet gösteren bir firma olduğunu, ticari hayatın olağan durumu olan kıymetli evrakla da iş yaptığını, davalı bankadan bir kaç kez çek talep ederek kullandığını, son olarak talep ettiği çek karnesinin davacı şirkete teslim edilmediğini, sonradan çek karnesinin kargoda taşınırken çalındığını öğrendiklerini, çalınan çeklerden bir kısmının bankaya ibraz edildiğini ve icra takipleri başlatıldığını, davacı şirketin Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek şikayetçi olduğunu, davalı bankanın çeklerin teslimi sürecinde ağır kusurlu davranarak sorumluluğunu yerine getirmediğini, müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiğini belirterek davacı şirketin uğradığı manevi zararların tazmini bakımından 500.000,00 TL manevi tazminatın olayın öğrenilme tarihi olan 14/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davalı bankanın 37 ayrı müşterisine ait çek karnesini İstanbul"da matbaada bastırdığını, çeklerin kargo şirketiyle gönderilirken kargo arabasının camının kırılması suretiyle çeklerin çalındığını, bu konuda Cumhuriyet Savcılığında şikayetçi olunduğunu, çalınan çekler bankaya ibraz edildiğinde bankanın işlem yapmadığını, çeklerin arkasına çalıntı/sahte olduğu ve gerçek keşideci imzası taşımadığı şerhi düşüldüğünü ve kolluk kuvvetlerinin çağrılıp şikayette bulunulduğunu, davalı bankanın üstüne düşeni yaptığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka çekin çalındığı hususun kendisine bildirilmesine rağmen çekin çalındığını davacı tarafa bildirmeyip davacının bu yönde önlem almasına engel olduğu, davalı bankanın çekin çalındığını haber vermemekle ve bastırmış olduğu çeki sorunsuz bir şekilde davacı tarafa teslim etmemekle olayda kusurlu olduğu, davalı bankanın bu kusurlu eylemi sonucu davacı hakkında sahte imza ile Samsun 1.İcra Müdürlüğünün 2014/1641 Esas sayılı dosyası üzerinden haksız bir icra takibine muhatap olduğu, bu durumda davacı tarafın davalının kusuru sonucu ticari itibarı zedelendiği, davacı şirket dış cephe yalıtımı işi ile uğraşmakta olup yıllardan beri aktif olarak bu alanda hizmet verdiği gerekçesi ile davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan eylemin öğrenilme tarihi olan 14/03/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, keşidecinin ödeme yasağı talep etmesinin mümkün olmadığı, davalı bankanın konu ile ilgili olarak gerekli önlemleri aldığı, çekler bankaya ibraz olunduğunda derhal gerekli yasal işlemler yapılarak ibraz olunan çeke el konulmasının sağlandığı, davalı bankaya izafe edilecek bir kusur bulunmadığı ve TBK 49. maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusun kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılıp yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacıya ait çek koçanının kaybı nedeniyle davalı aleyhine açılan manevi tazminat davasına ilişkindir. Davalı banka, davacı firma unvanını içeren çek koçanını anlaşmalı matbaada bastırmış, matbaa tarafından davacı adına düzenlenen çek koçanının Bankaya kargo ile gönderilmesi esnasında çek koçanı kaybolmuştur. Kaybolan çek koçanı içerisinde yer alan 1 adet çek ile ilgili davacı aleyhine icra takibi başlatılmış, bu takip ile ilgili olarak davacı tarafından menfi tespit davası açılmış; ayrıca 2 adet çek ile ilgili olarak da davacı tarafından Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulmuştur. Davacı, açtığı davada delil olarak kendisi ile yapılan alışverişlerde firma çeki değil ya nakit çalışılması ya da müşteri çeki verilmesi istemini içeren müşteri yazılarını, ayrıca banka kayıtlarında takip kaydı oluştuğunu gösteren banka belgelerini ibraz etmiştir. Davacı adına düzenlenen çek koçanının davalı bankanın sorumluluk alanında iken kaybolduğu ve bu nedenle davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacının davalar açtığı, aleyhine takip kaydı oluşturulduğu hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davalı banka, çek koçanını elden teslim alabileceği halde kargoya verdirmiştir. TBK 115/3 maddesinde “Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyor ise, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.” şeklinde yapılan düzenleme ile hafif kusura ilişkin olarak istisnaya yer verilmiştir. Bu itibarla, mahkemece, davalı bankanın imtiyaz verilmek suretiyle bankacılık faaliyetini sürdürdüğü ayrıca davacıya hiçbir kusur yüklenemeyeceği gözetilerek davalı bankanın davacının oluşan zararından sorumlu olduğunun kabulü ile oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi