Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalıya genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kartı ve .... kullandırıldığı, kredi kartından 2.534,91 TL ve diğer krediden ise 18.365,59 TL davalının borçlu olduğunu, bu borçlardan dolayı takibe başlanıldığını, bu takibe yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, esas açısından davalıya .... Noterliğinden yapılan ihtarname ile bildirimin yapılmak suretiyle davalının temerrüde düşürüldüğünü, faiz yönünden ..."nın belirlediği oranlara uyulduğunu, yetki yönünden ise yapılan itirazın HMK 17 maddesine aykırı olup, genel kredi sözleşmesindeki yetki hükmüne göre iptalinin gerektiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu kredi kartının hesap özetinin aynı bankadan müvekkilinin çektiği kredi ile birleştirilmesinin 6052 sy. kanundaki hakların kullanılımını engellediğinden ve kötüniyet göstergesi olduğundan görev ve yetki itirazları olduğunu, yetkili icra müdürlüğüne usule uygun bir takip olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilin kredi sözleşmesini davacı bankanın hileli fiil ve söylemleri neticesinde imzaladığını, iradesi sakatlanarak sözleşmenin yapıldığından bahisle açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalının ikametgahının .... olduğu, .... yetki alanında olduğundan icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğüne yapılmasından dolayı yetki itirazı yerinde görülmekle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibine karşı esas ile birlikte yetki itirazında bulunularak takibin durdurulması sonrası açılan itirazın iptali davasında, mahkemenin de yetkisine itiraz edilmesi halinde öncelikle icra takibine yapılan yetki itirazının değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda icra takibinin yetkisiz olduğu mahkemenin gerekçesinde kabul edilmesine rağmen maddi hata sonucu hüküm fıkrasına "Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine" karar verilmiş ise de bu maddi yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmemektedir.
Diğer yandan dava "dava şartı yokluğu" nedeniyle reddedildiğinden, davalı yararına maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken nispî vekalet ücreti verilmiş olması da hatalı olup bu hususta yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki "Mahkememizin" kelimesinin karardan çıkartılarak yerine "İcra Takibinin" yazılmasına, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin 2. satırındaki "hesaplanan 2.628,72TL" kelimelerinin karardan çıkartılarak yerine "Maktu 1.500,00 TL" kelimelerinin karara yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.