22. Hukuk Dairesi 2017/12411 E. , 2018/8744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ...da yapımı devam eden ... Barajı İnşaatında işçi olarak çalıştığını, işe başladığı tarihten bu yana fazla mesai, bayram tatili, genel tatil ve hafta sonu çalışma ücreti alacaklarının ödenmediğini, müvekkilin halen davalıya ait iş yerinde çalıştığını, ödenmeyen alacakların ödenmesi için noter ihtarı çektiklerini ileri sürerek fazla çalışma, yıllık ücretli izin, asgari geçim indirimi, resmi tatil ve hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiş, birleştirilen dosyada ise davalı aleyhine açtıkları işçi alacakları davasından müvekkilinin hakları ödenmeyerek işten çıkarıldığını, işten çıkarılırken bir kısım aylıklarının ödenmediğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve maaş alacaklarının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişip çelişmediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için HMK"nun ilgili maddelerinin incelenmesi gerekmektedir;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını ve
Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi gerektiği,
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Aynı Yasanın 298 inci maddesinin ikinci fıkrasında, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da Mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişmesinin başlı başına bir bozma sebebi olduğu belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları kapsamında, duruşmada tefhim edilen hüküm özetinde (kısa kararda) davacının her bir talebi hakkında ne tür bir karar verildiği açıkça gösterilmek zorundadır.
Somut olayda, Mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm özetinde kabul edilen alacak miktarları, bunlara uygulanacak faizin türü ve başlangıç tarihleri ile indirim oranlarının gösterilmediği; gerekçeli kararda açıklandığı görülmektedir. Buna göre, duruşmada tefhim edilen hüküm özetinde davacının talepleri hakkında 6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinde belirtilen şekilde bir karar verilmediği, hüküm özetinin, 6100 sayılı HMK.nun 297 maddesinde belirtilen unsurları taşımadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bu durum duruşmada tefhim edilen hüküm özeti ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmakla HMK.nun 297 ve 298/2. maddesine aykırı olan kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.