14. Hukuk Dairesi 2018/2216 E. , 2018/7990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.01.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.01.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 2004 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 23,25,28 ve 90 parsel sayılı taşınmazların tarla ve çayır vasfı ile davalı adına tescil edildiğini, bu taşınmazların mera parseli içerisinde kaldıklarını, meraların kamu malı olup zilyetlikle kazanılamayacaklarını ileri sürerek, ... kaydının iptali ile taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karar Dairemizce eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur
Mahkeme bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonrası bir kısım istemler hakkında davanın reddine bir kısım istemlerin ise bozma kapsamında kalmadığı için kesinleşmiş olduğundan söz edilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nin 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair nedenlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.