2. Hukuk Dairesi 2016/5890 E. , 2017/11183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden; davalı kadın tarafından ise tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, velayeti davalı anneye bırakılan 21.01.2011 doğumlu ortak çocuk ... ile davacı baba arasında “aynı şehirde oturmaları halinde her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü saat 10.00"dan akşam saat 17.00"ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00" dan, ertesi gün saat 12.00"ye kadar, ara yıl tatilinin ilk Pazar günü saat: 10.00"dan Cumartesi günü saat: 12.00’ye kadar, yılın 1 Temmuz günü saat 10.00"dan 20 Temmuz saat 17.00"ye kadar davacı babanın müşterek çocuğu yanına aldırmak suretiyle görüşmesine” şeklinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, tarafların aynı şehirde yaşadıkları anlaşılmış olup aynı- farklı şehir ayrımına gerek yoktur. Ayrıca düzenleme bu şekilde kaldığı takdirde davacının, ara yıl tatili ve Temmuz ayı dışında çocuk ile yatılı kalacak şekilde görüşme olanağı olmayacaktır. Baba ile ortak çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin ortak çocuğun yaşı da gözetildiğinde yetersiz kaldığı anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir. Bu bakımdan, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün kişisel ilişkiye yönelik bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir ( HUMK m. 438/7).
SONUÇ: Temyiz edilen hükümden, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinin tamamen çıkarılmasına, yerine 3.bent olarak " Velayet hakkı davalı annede bulunan müşterek çocuk ile davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10:00 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile 3.günü 17:00 arasında, ara yıl tatilinin ilk haftasını takip eden pazar günü saat 10.00"dan Cumartesi günü saat: 17.00"ye kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10:00 ile 31 Temmuz günü saat 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle; temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.10.2017 (Salı)