4. Hukuk Dairesi 2014/18154 E. , 2015/14537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2014
NUMARASI : 2014/238-2014/457
Davacı M.. G.. vekili Avukat M..Ş.. tarafından, davalılar İ.. Ç.. ve diğerleri aleyhine 29/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan İ.. Ç.. bakımından davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar bakımından davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 16/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan İ.. Ç.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava haksız eyleme dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan İ.. Ç.. yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar bakımından husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan İ.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kimlik bilgileri kullanılarak kendi talebi olmaksızın sahte imzalarla adına telefon hatları açıldığını, bu durumu kendi araştırmaları sonucu öğrendiğini, açılan hatların kim tarafından kullanıldığını bilmediğini ve bu durumun kendisini tedirgin ettiğini, kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davacının kimlik bilgileri kullanılarak düzenlenen sözleşmelerin davalılardan İ.. Ç.."ın işletmesinin sorumluluğunda düzenlendiği gerekçesiyle adı geçen davalı yönünden istem kısmen kabul edilirken diğer davalıların abonelik evraklarının düzenlenmesiyle bir ilgileri bulunmadığından onlar yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Davaya konu abonelik sözleşmelerinin davalılardan K.. Ş.. adına hareket eden davalılardan İ.. Ç.."a ait firma tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Abonelik sözleşmelerinde bayi olarak K.. Ş.. adına yer verilmiştir. Şu durumda anılan şirket gerekli denetimi yapmamış ve adına hareket ettiği firma ile birlikte davacı adına kayıtlı telefon hatlarının açılmasına neden olmuştur. Diğer davalı T.. .Ş.. ise; bayisini iyi seçmemek ve onu yeterince eğitip denetlememekle davacının zarara uğramasından sorumludur. Şu durumda; davacının uğramış olduğu zarardan tüm davalılar sorumlu tutulmalıdır. Mahkemece İ.. Ç.. dışındaki davalılar bakımından davanın husumet nedeniyle reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği M.. Y.. 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha ılımlı seviyede tazminata hükmedilmelidir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.