Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5
Karar No: 2019/8691

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5 Esas 2019/8691 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/5 E.  ,  2019/8691 K.

    "İçtihat Metni"


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı Kurum, sigortalı ... "un 20/05/2014 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeni ile sürekli iş göremez hale geldiğini, kaza nedeni ile sigortalıya peşin sermaye değerli gelir bağlandığını toplam 286.311,13 TL kurum zararlarının meydana geldiğini, kazanın davalının kusuru sonucunda meydana geldiğini, ileri sürerek toplam zararlarının şimdilik 3.000,00 TL sinin davalıdan tahsilini talep etmiş ayrıca davasını 04/07/2016 tarihinde verdiği Islah Dilekçesiyle talebini 247.105,00 TL artırarak kurum alacağının davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
    II-CEVAP:
    Davalı şirket vekili, meydana gelen iş kazasında müvekkil şirketi ve çalışanı ..."un kazadaki kusur derecelerinin detaylıca belirlenmesi gerekmekte olduğunu, meydana gelen iş kazasında tarafların kusur derecelerinin belirlenmesini ve müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği gözetilerek karar verilmesine ve meydana gelen kazada tarafların kusur derecelerinin bilirkişi marifetiyle belirlenmesini ve müvekkilin kusur oranı gözetilerek davanın reddine karar verilmesini ettiği görülmüştür.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kabulüne karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi, "".. ilk derece mahkemesince hükmüne esas alınan heyet halindeki kusur raporuna göre davalı işverenin %85 oranında işyeri çalışanının %15 oranındaki kusurları ile meydana geldiği açık ve seçiktir.
    Somut olayda davalı işverenin doğrudan kusurunun karşılığı olan rücu alacağı bakımından hesap bilirkişi raporunda belirlenen zararın ancak işgüvenliği uzmanlarının belirlediği kusur oranı olan %85"den sorumlu olacağı açıktır. Dolayısıyla %85 işveren kusuruna karşılık gelen miktar bakımından ilk derece mahkemesinin kararı isabetlidir. Kazalı sigortalı işçinin kusuru nedeniyle %15 sigortalı kusurunun hesap uzmanı tarafından toplam kurum zararı miktarından düşülmesinin yerinde olduğu açıktır.
    Hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda, sigortalının kayıtlara geçen son ücretinin netinin aynı tarihteki net asgari ücrete oranlanarak takip eden yıllarda net asgari ücretin 2,72 katı ile zararın hesabı yerine, bilinen son 28 günlük brüt ücretin, aynı tarihteki aylık net asgari ücrete oranlanmak suretiyle 3,69 kat ile hesap yapılması ve %46,20 oranındaki iş göremezlik nedeniyle pasif devre zararınında hesabı hatalı ise de ücretin net asgari ücretin 2,72 katı olarak alınması ve pasif devre zararının hesaba katılmaması durumunda dahi hesap raporundaki ilkelerle hesaplama yapıldığında zarar 418.423,00-TL olup Kurumun bağladığı gelirin ilk peşin sermaye değeri ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneği toplamının gerçek zararın çok altında bulunduğu dikkate alındığında bu yanlışlığın sonuca etkili bulunmadığı kabul edilmiştir.
    Bu değerlendirmeler ışığında İlk Derece Mahkemesinin davacının islah talebinin davalı işveren şirketin kusur oranına isabet eden %85 oranında miktar yönünden kabulüne ilişkin kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğundan, istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf nedenlerine göre davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı işveren şirket vekili işverenden ve işyerinden kaynaklanabilecek bir kusurun söz konusu olmadığı, müvekkilinin tüm iş güvenliği tedbirlerini aldığı, kusur oranlarını kabul etmediklerini, aktif ve pasif devre hesap hatalarının fahiş olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının nazara alınmadığı, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebiyle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunu"nun 21. maddesidir.
    5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile davalının Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.
    Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasanın 21., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Somut olayın incelenmesinde; Kurum müfettiş raporunda sigortalı davalı işyerinde mekanik bakımcı olarak çalıştığını, kazanın kuşak makinasında meydana geldiğini, kaza günü kuşak makinasında arıza olduğunun bildirildiğini, görevinin mekanik bakımcı olarak işyerindeki bu tür makina arızalarına bakmak olduğunu, kuşak makinasındaki arızanın saca baskılı yazı yazan pistonun yukarı kalkmasını sağlayan pistonun basılı kalması olduğunu, bunun sebebini anlamak için makinanın arkasında hidrolik hortumlarının geçtiği kısma eğilerek baktığında hidrolik hortumlarından birisinin patlayarak ve yarılarak sol gözüne isabet ettiğini, kazanın meydana geldiği gün başında gözlüklü baretin bulunduğunu ancak arızanın tespiti için eğilmek zorunda olduğudan bareti çıkardığını beyan ettiği hükme esas alınan 16.03.2016 tarihli rapora göre davalı işveren % 85, kazalının ise % 15 oranında kusurlu olduklarının kabul edildiği anlaşılmış ise de dosya kapsamında hidrolik hortumlarınından birisinin sigortalının gözüne ne şekilde isabet ederek yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılamamış olup ,sigortalının işyerinde makanik bakımcı olarak çalıştığı görevinin bu tür arızalara müdahale etmek olduğu hususuda gözetilerek ayrıca ceza ve tazminat dosyaları olup olmadığı araştırılarak maddi olgu tam olarak belirlenip bu çerçevede İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile konusunda uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyetleri usûlünce belirlenmek suretiyle, yeniden kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca araştırma yapılarak kusur belirlenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı işveren şirket avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi