11. Hukuk Dairesi 2015/13414 E. , 2017/1279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... .... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... .... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/05/2013 tarih ve 2010/135-2013/137 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili; müvekkili şirkete ait “...” ibareli tanınmış tescilli markaların bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini ve davalının faaliyetlerinde ve araçlarında müvekkiline ait markaları haksız olarak kullandığını, ayrıca ticaret unvanında da müvekkili şirketin markasını kullandığını, bu durumun haksız rekabet ve müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek asıl davada haksız rekabetin men’ine, davalıya ait araçlar “...” ibaresinin silinmesi veya kaldırılmasını ve davalının internet sitelerine erişimin engellenmesini, davalının ticaret unvanındaki “...” ibaresinin terkinine karar verilmesini birleşen davada ise davalı eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüzün önlenmesini, davalıya ait araçlar “...” ibaresinin silinmesi veya kaldırılmasını ve davalının internet sitelerine erişimin engellenmesini ve 10.000,00 TL manevi tazminat ile KHK’nın 66/b maddesi gereğince hesaplanacak tazminatın şimdilik 10.000,00 TL’sinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 30.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile birleşen davadaki maddi tazminat talebini 80.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin ticaret unvanını seçerken basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, davacı şirketin sektördeki tanınmışlığından istifade etmek suretiyle unvanına “...” ibaresini aldığı ve tescilde de kötü niyetli olduğu, bu anlamda “...” ibaresini iltibasa meydan verebilecek surette kullanarak haksız rekabet oluşturduğu, öte yandan davalı tarafın davacı ... bünyesinde bulundukları izlenimi oluşturacak şekilde davacı adına tescilli marka ve logoyu kullanarak marka ve logoya tecavüz fiilini gerçekleştirdiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalının haksız rekabetinin men"ine ve davalının ticaret unvanında bulunan "..." ibaresinin silinmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davalının “...” ibareli marka ve logoya vaki tecavüzünün men"ine ve 79.758,13 TL maddi tazminat ile 7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.502,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.