21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12280 Karar No: 2016/15149 Karar Tarihi: 15.12.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/12280 Esas 2016/15149 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/12280 E. , 2016/15149 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; dava dışı ...Ltd. Şti’nin prim borçları nedeniyle, davacının emekli maaşı üzerine haciz konulduğundan, ödeme emri tebliğ edilmeden konulan haczin kaldırılması, alacağın öncelikle şirketten tahsil edilmesi gerektiği ve prim borcunun zamanaşımına uğraması nedeniyle davacının borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ödeme emrinin davacıya tebliğ edilip edilmediği anlaşılmamaktadır.2003/1556 takip sayılı ödeme emrinin ise Ltd Şti"nin 1998/7-12. aylarına ilişkin prim borcu olduğu ve davacının emekli aylığına 12.01.2016 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; söz konusu ödeme emrinin davacıya tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise buna ilişkin evrakların ikmal edilmesi ile kesinleşip kesinleşmedikleri hususlarının araştırılması gerekmekte olup, kesinleşmeyen ödeme emirleri miktarınca haczin yersiz olduğunun gözetilmesi ve giderek ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip kesinleşmesi halinde ise;alacağının muaccel hale geldiği tarihteki zamanaşımı süresini 6183 sayılı Yasa"nın 102. maddesi ve BK 125. maddeleri uyarınca değerlendirerek çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 15.12.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.