Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2897 Esas 2016/12491 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2897
Karar No: 2016/12491
Karar Tarihi: 19.09.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2897 Esas 2016/12491 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/2897 E.  ,  2016/12491 K.
"İçtihat Metni"

ESAS NO : ....
KARAR NO : ....
T.C.
YARGITAY
....Hukuk Dairesi
ESAS NO : ...
KARAR NO : ...

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : ..... Mahkemesi
TARİHİ : 20/10/2015
NUMARASI : 2012/411-2015/505
DAVACI : ... vek. Av...
DAVALI : ....

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili alacağı müvekkiline temlik eden banka ile dava dışı .....arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, kredi hesabının kat edilerek ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, kendisinin kefil olma iradesinin bulunmadığını, kandırılarak sözleşme imzaladığını, takip dayanağı borç nedeniyle sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, karşılıksız çıkan çeklere karşılık yapılan zorunlu ödeme tutarının takip tarihinden sonra olduğu, ispat yükünün davacıda olduğu ve davacının alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan krediden doğan alacakların belirlenmesi için kural olarak banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılarak, özellikle kat tarihi itibariyle asıl alacak belirlenmelidir. Somut olayda, davalı kefil olduğu için kefalet limiti dikkate alınarak kefilin borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu gözetilerek önce temerrüt tarihi sonra da takip tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi, takipten sonra davadan önce yapılan ödemeler yönünden alacaklı bankanın dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı dikkate alınarak düzenlenecek raporla birlikte tüm deliller değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Aslı gibidir.
Karşılaştırıldı. .....


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.