11. Ceza Dairesi 2016/7772 E. , 2018/6877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık ... müdafii ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, somut olayda sanıkların 2007 takvim yılı içinde kullandığı suça konu iki adet sahte faturanın 31.12.2007 tarihli olup aynı tarihte kullanıldığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın tamamen, TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasından ise ""18 ay 22 gün"" ibaresinin çıkartılarak, yerine ""15 ay"" ibaresi yazılarak sonuç cezanın belirlenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanıklar hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.02.2013 tarih ve 2013/679 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanıklar hakkında, "2010 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan kamu davası açıldığı, “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak sanık hakkında dava konusu edilmeyen “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan hüküm kurulması,
2- Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması ve 2011 takvim yılına ait suça konu faturanın dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanıkların 2011 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturanın aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesinden sonra sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3-2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.