
Esas No: 2015/12932
Karar No: 2017/1274
Karar Tarihi: 06.03.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12932 Esas 2017/1274 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... ... .... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
Taraflar arasında görülen davada ... ... .... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/05/2015 tarih ve 2012/126-2015/98 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davada davalı vekili; davalı adına ... numara ile tescilli incelemeli patentin Avrupa’da ve ABD’de daha önceden tescilli olduğunu ve yenilik vasfının bulunmadığını, patent verilebilirlik şartlarını haiz olmadığını ve ilgili olduğu teknik alanda sanayiye uygulanabilirliliğini mümkün kılacak yeterlilikte açık ve tam olarak tanımlanmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili; müvekkiline ait patente konu edilen buluşun 551 KHK kapsamında tescil edilebilirlik koşullarının tamamını taşıdığını, birleşen davada davalı tarafın üretimini müvekkiline ait tescilli patente konu olan buluşla gerçekleştirdiğini ileri sürerek müvekkiline ait ... numaralı patentten doğan haklara davalı tarafından tecavüz edildiğinin tespiti ile men"ini, tecavüzün giderilmesini, şimdilik 100.000,00 TL maddi ve 500,000,00 TL manevi tazminatın 05/03/2004 tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte birleşen davada davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı-birleşen davada davacı adına tescilli patentte tarif edilen usulün sanayide bilinen ve uygulanan bir yöntem olduğu, patent başvuru tarihinden önce literatürde patente konu buluşla ilgili yayınlar bulunduğu, dolayısıyla tescil başvuru tarihi itibari ile yeni bir yöntem olmadığı, patent incelemesinin ana istem üzerinden değerlendirilecek tali istemlere dayalı olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda davalı-birleşen davada davacı adına tescilli incelemeli patentin tekniğin bilinen uygulamasını aştığından ve yenilik içerdiğinden bahsetmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davalı adına tescilli incelemeli patentin hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük geriye doğru etkili olduğundan birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye ...,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.