15. Hukuk Dairesi 2011/1235 E. , 2012/2376 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat... ile davalı vekili Avukat ...geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli ve nakdi teminat kesintisinin iadesi için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı iş sahibi cevap dilekçesi ve aşamalardaki diğer savunmalarında işin sözleşmeye uygun yapılmadığını, ayıplı imâl edildiğini ve geç teslim yapıldığından kalan bedelin ödenmediğini ileri sürmüştür. Sözleşmenin 14. maddesinde kararlaştırılan ceza BK’nın 158/II. maddesinde tanımlanan ifaya ekli ceza niteliğinde olup, sözleşmede aksi belirtilmediği ve davalı iş sahibi ihtirâzi kayıt ileri sürmeksizin geçici kabul işlemini yaptığından ifaya ekli ceza talep hakkını kaybetmiştir. Ancak davalı tarafından ayıplı ifa yapıldığı savunulduğu, dinlenen davalı tanığı beyanı ile iş sahibince süresinde ayıp ihbarı yapıldığı gibi sözleşmenin eki Genel İdare Şartnamesi’nin 13.9.1. maddesine göre 12 aylık garanti süresi bulunduğundan davalı iş sahibi bu süre içerisinde ortaya çıkan ayıplar nedeniyle niteliğine göre talepte bulunabilir ya da iş bedelinin kalan kısmını ödemekten kaçınabilir. Dosyada bilirkişi incelemesi yapılmakla birlikte ayıpların niteliğini ve bunların sonuçlarını incelemeyen raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş; yeniden seçilecek teknik bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan alınacak raporla dosya kapsamı ve mevcut delillere göre
kanıtlanan ayıplı imalâtların nelerden ibaret olduğu, bunların BK’nın 360. maddesi hükmünce kabule icbar edilemeyecek derecede ve eserin reddini gerektirir nitelikte bulunup bulunmadığı ya da bedelden tenzili gerektirir vasıfta olup olmadığı veya onarım ile giderilmesinin mümkün olup olmadığı, bedelden tenzili gerektiren ya da tamiri mümkün nitelikte bir ayıp olduğunun saptanması halinde tenzili gereken miktar veya onarım için gerekli masraflar hesaplattırılıp bulunacak miktarın yüklenicinin kesin hesap tutanağı ile tespit edilen alacağından düşülmek ve %5 nakdi teminat kesintisinin iadesi ile ilgili sözleşme ve eki Genel İdari Şartname hükümlerine göre araştırılmak suretiyle davanın sonuçlandırılması olmalıdır. Bu husus gözden kaçırılarak eksik inceleme sonucu kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 900,00’er TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan diğer taraflara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 11.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.