14. Hukuk Dairesi 2018/1935 E. , 2018/7973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.06.2008 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından birleştirilen dosya davalıları aleyhine 01.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20.12.2012 tarihli,, 2012/6990 Esas - 15531 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 08.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili, davalılar ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vd. vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ve birleştirilen dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ya da tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı ... vekili, dava konusu ... Köyü 1162 (190) parsel sayılı 1697 m2 yüzölçümlü taşınmazın, ... adına kayıtlı iken; önce ... Belediyesi, sonra da ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu, ancak gerek ... Belediyesince yapılan 37 No"lu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini, bu nedenle 1162 (190) sayılı parselin kadastral sınırları içerisinde kalan kısımda oluşturulmuş ... Köyü 5592 ada 3, 5 ve 5654 ada 3 No"lu imar parsellerinin kadastral parsele isabet eden kısımlarının iptali ile imar öncesi duruma dönülmek suretiyle kök parselin adına tescilini istemiştir.
Birleştirilen ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/185 Esas - 683 Karar sayılı dava dosyasında davacı ... vekili, asıl dava dosyasında yapılan keşif sonrası sunulan bilirkişi raporunda, 5614 ada 5 No"lu imar parseli sınırları içerisinde "C" harfi ile gösterilen 2,06 m2"lik kısmın 1162 sayılı kadastral parselin sınırları içerisinde kaldığının tespit edildiğini belirterek 1162 sayılı kadastral parselin sınırları içerisinde kalan 5614 ada 5 no"lu imar parselinin bilirkişi raporunda "C" harfi ile gösterilen 2,06 m2"lik kısmın iptali ile imar öncesi duruma dönülmek suretiyle kök parselin adına tescilini istemiştir.
Davalı belediyeler, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20.12.2012 tarih, 2012/6990 Esas-15531 Karar sayılı ilamı ile "...mahallinde yapılan uygulama neticesinde düzenlenen teknik bilirkişi rapor içeriği ile rapor eki olan 1/3000 ölçekli kroki arasında çelişki bulunmaktadır. Şöyle ki, ihyası istenen kök parselin geometrik olarak 5614 ada 5, 5592 ada 5 nolu imar parselleri ile krokide A ve B ile gösterilen yola isabet ettiği belirtildiği halde, ekinde bulunan 1/3000 ölçekli krokide taşınmazın bir bölümünün de dava konusu yapılan 5654 ada 3 nolu imar parseli içerisinde gösterildiği, ancak rapor ve eki durumundaki kroki arasındaki bu çelişki giderilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması ve ... adına tescil yönünde hüküm kurulmamış olması doğru olmadığı gibi, kök parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişinin krokisinde A ve B harfleri ile gösterilen yolda kalan kısımların kabul kapsamı dışında bırakılmış olması da yerinde değildir. Diğer taraftan; dava kabul edildiğine göre, davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin davalı ... ile ... Belediyesinin halefi konumundaki ... Belediye Başkanlığına yüklenmesi gerekirken, bir kısım yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmış olması, isabetsiz olduğu gibi, anılan belediyeler yararına avukatlık parasına hükmedilmiş olması da doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava ve birleşen davalar yönünden davacının diğer davalılar hakkında açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vd. vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vd. vekili ve davalı ... vekilinin tüm, davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Hemen belirtilmelidir ki; ... sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan ... kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının ... kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
Somut olaya gelince; mahkemece, teknik bilirkişi ...tarafından düzenlenmiş 18.02.2014 tarihli ek rapor ve eki kroki esas alınarak hüküm tesis edilmiş ise de hükme esas alınan bu raporun dosya içerisindeki diğer raporlarla çeliştiği anlaşılmaktadır. Şöyle ki, krokide "D" harfi ile gösterilen 1338,20 m2"lik kısmın 5593 ada 3, "E" harfi ile gösterilen 178,85 m2"lik kısmın 5592 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının belirtildiği, ne var ki bozma ilamı öncesi düzenlenen bilirkişi raporlarında ve teknik bilirkişi Güven Aksay tarafından düzenlenmiş 26.06.2014 tarihli ek bilirkişi raporunda, "D" harfi ile gösterilen 1338,20 m2"lik kısmın 5592 ada 3, "E" harfi ile gösterilen 178,85 m2"lik kısmın 5592 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının belirtildiği, bu ek rapor ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmiş olmasına rağmen mahkemece, diğer raporlar ile çelişki oluşturan imar parsel numaraları yanlış olarak belirtilmiş bilirkişi raporu esas alınarak dava konusu olmayan imar parseli hakkında Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamına aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vd. vekili ve davalı ... vekilinin tüm, davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.