19. Hukuk Dairesi 2016/4648 E. , 2016/12483 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ....Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2014
NUMARASI : 2013/113-2014/516
Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davaların yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili şirketin tavuk ayağı ve kanat uçlarını işleyerek yurt dışına ihraç işi ile uğraştığını, davalının da tavuk ve yem üreticiliği ticareti yaptığını, taraflar arasında ......... tarihleri arasını kapsar şekilde sözleşme imzalandığını, sözleşmenin bitim tarihinden 30 gün önce taraflarca noter kanalı ile yapılacak ihtarname ile sona erdirilmediği takdirde kendiliğinden süresi kadar uzamış sayılacağının kabul edildiğini, usulüne uygun sözleşmenin sona erdirildiğine dair ihtarname gönderilmemesine rağmen davalı tarafın sözleşme konusu ürünleri teslim etmediğini ve ...... tarihli ihtarname ile sözleşme süresinin ........ günü itibari ile bittiğinden bahisle sözleşmeyi uygulamayacağının açıkça müvekkiline bildirildiğini, sözleşme süresinin ....... tarihine kadar kendiliğinden yenilendiğini, davalının ....... tarihinden itibaren ürünleri teslimden sözleşmenin süresinin dolduğu gerekçesi ile imtina etmekte olduğunu, fesih bildiriminin haksız ve sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, 10.000,00 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin............. tarihinde sona ermesine rağmen davacı tarafa ..... tarihleri arasında malların sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini, müvekkilinin ............. tarihli ihtarı sehven gönderdiğini, davacı-karşı davalı yanın zuhulen gönderilen ihtara 3,5 ay sonra cevap verdiğini ve mal talebinde bulunduğunu, bu süre içinde kesimi yapılan tüm ayakların müvekkili şirketçe uygun koşullarda muhafaza edildiğini ve sözleşmenin sona erdirilmediğini savunarak, asıl davanın reddini istemiştir. Karşı dava yönünden ise, 2010 yılından itibaren 350,00 USD olarak ödenen fiyatın sözleşmede 250,00 USD olarak yazıldığını iddia ederek sehven gönderilen ihtarnameden çıkar sağlamaya çalışan davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa toplam 15.431,00 kg mal gönderdiğini ve bedel olarak da 1 ton/350 USD+KDV fatura tanzim ettiğini, ancak davacı-karşı davalı tarafın 250,00 USD üzerinden ödemelerde bulunduğunu, dolayısıyla müvekkilinin davacıdan 2.808,91 TL alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, 2.808,91 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, davalı-karşı davacının sözleşmenin sona erdiğine ilişkin ihtarına rağmen her iki tarafın da sözleşmede yer alan yükümlülüklerini karşılıklı olarak gerçekleştirme iradesi gösterdiği, yapılan ihtarlara rağmen aralarındaki mal alış verişi ve dolayısıyla ticari ilişkinin devam ettiği, davalı-karşı davacı tarafça sözleşmenin sona erdiğinin ihbar edilmiş olmasına rağmen daha sonra mal teslimine hazır olunduğunun bildirildiği ve bu şekilde tarafların sözleşmeyi devam ettirme eylem ve iradesi gösterdikleri, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ürün bedeli konusunda olduğu, bunun dışında gerçekleşen bir zararın varlığının davacı-karşı davalı tarafça gösterilen deliller ile ispatlanamadığından asıl davanın reddine; karşı dava bakımından ise, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında 30.04.2009 tarihli fatura ile ton başı 250,00 USD bedel üzerinden fatura düzenlendiği ve ödemelerin 10.04.2012 tarihine kadar devam ettiği, ancak 14.04.2010 tarihinde davalı tarafça toplam 58.234,00 kg mal için 100,00 USD fiyat farkı faturası kesildiği ve bundan sonra da 350,00 USD fiyatından mal satılmış olduğunun her iki tarafın ticari defterlerinde yer alan kayıtlarla sabit olduğu, bu durumda anılan tarihten sonra fiyatın 350,00 USD olarak değiştirildiği ve bu durumun karşılıklı olarak kabul gördüğü, davacı tarafından karşılıklı kabulden sonra uyuşmazlık konusu olan 15.431,00 kg mala ilişkin olan faturanın düzenlendiği, davacı-karşı davalı tarafça bu miktar mala ilişkin olarak 250,00 USD üzerinden 7.022,80 TL ödeme yapılmışsa da, ödemenin karşılıklı kabul gören ve artırılan bedel olan 350,00 USD üzerinden yapılması gerektiğinden davalı-karşı davacının 2.808,91 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.