11. Hukuk Dairesi 2015/13281 E. , 2017/1270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/06/2015 tarih ve 2015/...-2015/514 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi fer"i müdahil ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/.... maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin 900.068 payının maliki ve 2008-2009-2010 yıllarında yönetim kurulu başkan yardımcısı ve genel müdürü olduğunu, 28/06/2011 tarihli genel kurul toplantısında ibraya ilişkin oylamada yönetim kurulu üyelerinden ..., ... ve ..."nun ibra edildiğini ancak yönetim kurulu başkanı sıfatı da bulunan 900.068 pay sahibi ..."nun ret oyu ile müvekkilinin ibra edilmediğini, oysa 2009 yılında tüm dünyayı etkileyen kriz nedeniyle hafif ticari araç satışlarının durma noktasına gelmesine rağmen, müvekkilinin genel müdür olarak çalıştığı dönemde şirketin imalat rekoru kırdığını ileri sürerek, 28/06/2011 tarihli olağan genel kurul toplantısında müvekkili hakkında alınan ibra edilmeme kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; dava konusu genel kurul kararının keyfi olarak alındığı ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin 28.06.2011 tarihli genel kurulunun 4 nolu gündem maddesi ile alınmış olan, davacının 2008-2009-2010 yıllarına ilişkin yönetim kurulu üyeliği nedeniyle ibra edilmemesine dair kararların iptaline karar verilmiştir.
Kararı, feri müdahil temyiz etmiştir.
Müdahale talebinde bulunan ...’nun müdahale dilekçesinin içeriği incelendiğinde ayrı bir hak talebinde bulunmadığı için davadaki konumunun davalı şirket yanında feri müdahil olduğu anlaşılmaktadır.
HUMK 57. maddesi ve HMK’nın 68. maddesi uyarınca, hüküm sadece lehine fer"an müdahale edilen taraf hakkında verilebileceğinden, hükme karşı temyiz yoluna başvurma hakkı da hakkında hüküm tesis edilen asıl tarafa aittir. Davada lehine müdahale edilen taraf hükmü temyiz ederse onunla birlikte hareket etme yetkisine sahip olan fer"i müdahil de hükmü lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edebilir. Aksi halde tek başına hükmü temyiz edemez. Ancak, anılan madde hükmüne aykırı olarak müdahil hakkında da hüküm verilmişse, fer’i müdahil hükmü sadece kendisi hakkındaki bölümü bakımından (hükmün kendisine ilişkin bölümünü) temyiz edebilir. Somut olayda, davalı şirketin 28.06.2011 tarihli olağan genel kurul toplantısının (4) numaralı kararının iptaline karar verildiği, feri müdahil hakkında her hangi bir karar verilmediği ve bu kararın davalı şirket tarafından temyiz edilmemiş olması karşısında, fer"i müdahilin kararı temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle fer"i müdahil ...’nun temyiz isteminin REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.