17. Hukuk Dairesi 2017/4833 E. , 2019/11369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan,dava dışı ...’nın sevk ve idaresindeki aracın 17/10/2012 tarihinde yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan davacı ...’a çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkili ...’in yaralandığını ve malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili;davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.03.2017 tarih ve 2014/620 Esas, 2017/408 Karar sayılı ilamı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, 225.000,00 TL"nin 26/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacı vekilinin 27.01.2015 havale tarihli dilekçesinde, 19.01.2015 tarihli bilirkişi raporuna karşı bir itirazının bulunmadığını ve bilirkişi raporunu kabul ettiğini bildirdiğinden, bu beyanın davalı ... lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile HMK"nun 353/1-b,2 maddesi uyarınca düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/620 esas, 2017/408 karar sayılı kararının kaldırılmasına,davanın kısmen kabulü ile 115.243,91 TL tazminatın 26/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince,davanın niteliğine ve dava dilekçesi içeriğine göre davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunun tartışmasız olduğu,davacının zararı ancak bilirkişi raporlarıyla belirlenebildiği,davacı vekilinin 27.01.2015 havale tarihli dilekçesinin HMK"nun 107/2 maddesi kapsamında bedel artırımı dilekçesi olduğu, davacı tarafın bedeli belirledikten sonra ikinci kez bedel artırımında bulunamasa da HMK"nun 176 ve devamı maddeleri uyarınca ıslah talebinde bulunma hakkına sahip olduğu,bu sebeple davacı vekilinin 20.02.2017 tarihli ikinci dilekçesinin HMK"nun 177/2 maddesi kapsamında ıslah dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği,ancak;yine davacı vekili 27.01.2015 havale tarihli dilekçesinde, 19.01.2015 tarihli bilirkişi raporuna karşı bir itirazının bulunmadığını ve bilirkişi raporunu kabul ettiğini bildirdiğinden, bu beyanın davalı ... lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabul ederek,ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak davanın kısmen kabulü ile 115.243,91 TL tazminata hükmetmiş ise de gerekçesi yanlış olsa da sonuç itibari ile doğrudur.
Şöyle ki,
Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinde cismani zarar nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminat talep edilmiş, 27.01.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 115.243,91 TL maddi tazminatın tahsilini istemiş; 20.02.2017 tarihli ikinci kez verdiği ıslah dilekçesi ile 225.000 TL maddi tazminatın tahsilini istemiştir.
Dava, her ne kadar 6100 Sayılı HMK döneminde açılmış ise de, dava dilekçesinde,davanın açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmemekle ve/veya HMK 107. maddesinden bahsedilmemekle dava kısmi alacak davasıdır. Kısmi davada bir kez ıslah yapılması mümkündür. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının ikinci kez ıslah hakkı bulunmadığından ilk verilen 27.01.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde talep edilen maddi tazminat tutarı ile bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 27.01.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde talep edilen maddi tazminat tutarı olan115.243,91 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken,davacı vekilinin 27.01.2015 havale tarihli dilekçesinde, 19.01.2015 tarihli bilirkişi raporuna karşı bir itirazının bulunmadığını ve bilirkişi raporunu kabul ettiğini bildirdiğinden, bu beyanın davalı ... lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne,yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın ilk ıslah dilekçesinde belirlenen 115.243,91 TL üzerinden kısmen kabulüne dair hatalı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de, sonuç itibarı ile verilen karar isabetli olup sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9.maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.