9. Ceza Dairesi 2021/15184 E. , 2021/9568 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18.12.2017 gün ve 2017/236 Esas, 2017/301 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalarda başka delille desteklenmeyen ifadeleri, tanık beyanı, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 22.05.2020 gün ve 2019/421 Esas, 2020/396 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02.12.2021 tarihinde üyeler ... ile ..."ün karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Her ne kadar sayın çoğunlukça; sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararının istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20.Ceza Dairesi"nce "İstinaf başvurusunun esastan reddine dair" 22/05/2020 tarih ve 2019/421 E., 2020/326 K sayılı kararına ilişkin olarak "sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozma kararı verilmiş ise de;
Mağdure ..."ın aşamalarda değişmeyen birbiri ile tutarlı anlatımlarında; 2015 yılı yaz tatili içerisinde eniştesi olan sanık ... ve sanığın eşi olup kendisinin de teyzesi olan tanık ..."in ortak konutlarında misafir olarak kaldığını, gece vakti salondaki çekyat üzerindeki yatağında yatarak TV seyrettiği sırada sanığın gelerek kendisinin yanına uzandığını, bacaklarına dokunduğunu, belinden tutup kendine doğru çektiğini, dudaklarından öptüğünü, çamaşırının içine elini sokarak göğüslerini sıktığını, ayrıca özel bölgesine de elini soktuğunu, bu olaydan yaklaşık 2-3 hafta sonra ise teyzesi ..."in sanığın evde olmadığını beyan ederek "gel yalnız kalmayayım" şeklinde söylemesi üzerine yine adı geçenlerin konutuna gittiğini, gece vakti sanığın küçük çocuğu olan Duygusu"nun odasında uyuduğu sırada sanığın beline dokunduğunu hissettiğinde uyandığını, göğüslerine dokunmaya çalıştığını, Duygusu"nun uyanması üzerine sanığın odadan ayrıldığını, bu olaydan sonra bir daha sanığın evinde yatıya kalmadığını beyan ettiği,
Mağdurenin olayı ilk önce yakın arkadaşı olan tanık ..."e anlattığı, ardından da adı geçen tanıkla birlikte okulun rehberlik öğretmeni olarak görev yapan ..."ye giderek anlattıkları, rehberlik öğretmeni Merve Özpençeci"nin mağdurenin annesi ..."ı okula çağırarak mağdureden kendisine anlattığı olayı annesine de anlatmasını istediği, mağdurenin "utanırım anlatamam" şeklinde tepki vererek ağlamaya başladığı, mağdurenin annesinin kendisini sakinleştirip olayı anlatmasını istemesi üzerine mağdurenin olayı tüm detayı ile anlattığı, rehberlik öğretmeni ..."nin tutanak tutarak olayı soruşturma makamlarına bildirmesi üzerine sanık hakkında soruşturma işlemlerine başlandığı,
Tanık Tuğba Şahin"in duruşmada alınan beyanında; Mağdurenin arkadaşı olduğunu, 8. sınıfta okudukları sırada mağdurenin moralinin çok bozuk olduğunu görmesi üzerine nedenini sorduğunu, mağdurenin ilk başta anlatmak istemediğini, sonra kendisine kimseye anlatmaması hususunda yemin ettirerek olayı detayıyla birlikte anlattığını, mağdure ile birlikte rehberlik öğretmenine giderek durumu anlattıklarını beyan ettiği,
Duruşmada dinlenen Psikolog Pedagog ..."nun mağdurla görüştüğünde kendisine de duruşmada anlattığı şekilde beyanlarda bulunduğunu bildirdiği,
Mağdurenin İzmir Çocuk İzleme Merkezi"nde alınan beyanı sırasında görüşmeye katılan adli görüşmeci psikolog ... tarafından düzenlenen 26/12/2016 tarihli Adli Görüşme Değerlendirme Raporunda "Mağdurenin ifadelerinin tutarlı olduğu, yaptıklarının bilincinde olduğu, yaşadıklarını açık, anlaşılır, ve samimi bir şekilde aktardığı, sorulan sorulara hızlı, net ve hedefe dönük cevaplar verdiği, bunun da olayların kurgusal olmadığı düşüncesini güçlendirdiği, olay nedeniyle mağdurun psikolojisinin olumsuz etkilenmiş olduğu" nun belirtildiği,
Dosya içerisinde bulunan Psikiyatrik Muayene Konsültasyon Raporu ile "mağdurede kaçınma belirtileri, korkular, irkilme, okul başarısında düşme, olayın sık sık aklına gelmesi, irritabilite (gelişimsel düzey ile uyumsuz sinirlilik hali) " tespit edilerek "ankisiyete bozukluğu ve
depresif bozukluk" tanısı konulduğu,
Her ne kadar sanık ... savunmasında suçlamayı kabul etmemiş, sanığın eşi olan tanık ... de ailesinin kendisinin sanıkla evlenmesine karşı çıktığını, bu nedenle kaçarak evlendiklerini, bundan dolayı ailesinin sanığa karşı husumet beslediğini, bu husumet nedeniyle mağdurenin iftira attığını ileri sürmüş ise de;
Sanıkla tanığın evlilik tarihlerinin 14/01/2004 tarihi olup kaçtıkları tarihten şikayet tarihine kadar 12 yıldan fazla bir süre geçtiği, aradan geçen zaman diliminin uzunluğu, hem sanığın savunmasında, hem de tanık ..."in aşamalarda alınan beyanlarında mağdure ve ailesi ile sık sık görüştüklerini, mağdurenin de suç tarihinde evlerine gelip kaldığını kabul etmeleri karşısında husumet iddiasının kabulünün olanaklı olmadığı, tanık ..."in eşi olan sanığı korumak amacıyla beyanda bulunduğunun anlaşıldığı,
Mağdurenin aşamalarda değişmeyen birbiri ile tutarlı anlatımları, olayın intikal şekli, sanık hakkında haksız bir isnatta bulunmayı gerektirecek bir neden bulunmaması, mağdurenin olay ortaya çıktığında tanıklarca da gözlemlenen ve dosyaya yansıyan tutum ve davranışları, mağdurenin İzmir Çocuk İzleme Merkezi"nde alınan beyanı sırasında görüşmeye katılan adli görüşmeci psikolog ... tarafından düzenlenen 26/12/2016 tarihli Adli Görüşme Değerlendirme Raporunda "Mağdurenin ifadelerinin tutarlı olduğu, yaptıklarının bilincinde olduğu, yaşadıklarını açık, anlaşılır, ve samimi bir şekilde aktardığı, sorulan sorulara hızlı, net ve hedefe dönük cevaplar verdiği, bunun da olayların kurgusal olmadığı düşüncesini güçlendirdiği, olay nedeniyle mağdurun psikolojisinin olumsuz etkilenmiş olduğu" nun tespit edilmiş olması, Psikiyatrik Muayene Konsültasyon Raporunda ise "mağdurede kaçınma belirtileri, korkular, irkilme, okul başarısında düşme, olayın sık sık aklına gelmesi, irritabilite (gelişimsel düzey ile uyumsuz sinirlilik hali)" tespit edilmesi ve olaya bağlı olarak gelişen "ankisiyete bozukluğu ve depresif bozukluk" tanısı konulması göz önüne alındığında sanığın atılı suçu işlediği kanaatine vardığımızdan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20.Ceza Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyoruz.