Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7411
Karar No: 2015/4125
Karar Tarihi: 01.06.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7411 Esas 2015/4125 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7411 E.  ,  2015/4125 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya tabldot yemek hizmeti verdiğini ve takibe konu faturaları düzenlediğini, davalının ödeme yapmadığını, ödenmeyen faturalar nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edildiğini ve davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin “takibe konu faturalarda gösterilen malların davalıya teslim edildiği, davalının ödeme yapmadığı, fatura miktarı olan 4.475,11 TL alacaklarının bulunduğu” konusunda yemin deliline dayandığı, davalıya yemin konusunda usulüne uygun yemin davetiyesi tebliğ edildiği, ancak davalı tarafça yemine icabet edilmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 4.475,11 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesinde “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir", 13. maddesinde ise "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır." hükümlerine ve 25.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 20. maddesinde "Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır." 21. maddesinde de “Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra
    gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” hükümlerine yer verilmiştir.
    Somut olayda, davalı şirket adına tebliğe çıkarılan gerekçeli karar, “Tebligat Evrak Memuru Oğuz Otu İmzasına” şerhi ile, 16.04.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup tebliğ anında tüzel kişinin yetkili temsilcilerinden birinin orada bulunmadığı ya da o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduğu hususu tespit edilmeden, doğrudan evrak memuruna yapılan tebligat, anılan yasa ve yönetmelik hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür.
    Buna göre, davalıya gerekçeli karar tebliği usulsüz olduğundan davalı vekilinin temyizinin süresinde olduğunun kabulü ile temyiz itirazlarının incelemesine geçilmiştir.
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda, davalı şirket adına çıkarılan dava dilekçesi ve diğer tebligatlar evrak memuru Oğuz Otu imzasına tebliğ edilmiş olup, yapılan tebligatlar, yukarıda açıklanan nedenle anılan yasa ve yönetmelik hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür.
    Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6, 1982 Anayasası"nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
    Dava dilekçesinin tebliği ile davalı savunma hakkını kullanma olanağını kazanır ve cevap süresi işlemeye başlar. Esasa ve usule ilişkin savunma ve delillerini, dava dilekçesinin içeriğine göre ileri sürebilmesi için dava dilekçesinin tebliği zorunludur.
    Açıklanan bu ilkeler doğrultusunda mahkemece, dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın yokluğunda dava görülerek hüküm tesisi, anılan düzenlemelerin öngördüğü adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi